Ve bugün bu olduğu zaman insanlar telefonlarıyla fotoğraflar ve videolar çekip bu videoları İnternette paylaşıyorlar. | TED | وعندما يحدث هذا اليوم، يقوم الناس بالتقاط صورٍ ومقاطع فيديو باستعمال هواتفهم ويقومون بتحميلها على الإنترنت. |
Ve bu olduğu zaman polislerin çılgına dönmesi an meselesi olacak. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك ستكون مسألة وقت فقط قبل أن يجن رجال الشرطة |
Ve bu olduğu zaman, şeylere olan bakışın değişir. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك تتغير الطريقة التي تنظر بها للأشياء |
Ve bu gerçekleştiğinde belki eve gelmeyi bir düşünürüm ama şimdilik hoşça kalın, kendinize iyi bakın ve şans yanınızda olsun. | Open Subtitles | وعندما يحدث هذا ربما سأفكر في العودة الى هنا , لكن في الوقت الحالي الى اللقاء , بئس المصير ,و بالتوفيق |
Ve bu gerçekleştiğinde, ortaya çıkan duygu coşku vericidir ve biz bu duyguları açıklamak için metaforlar yaratır dururuz. | TED | وعندما يحدث ذلك، يكون الإحساس بالنشوة ونلتجىء لتعابير مجازية حول السمو والنزول لتفسير هذه المشاعر. |
En kötüsü olunca da, buna karşı hazırlıklı oluyorum. | Open Subtitles | لذا أستعد للأسوأ وعندما يحدث الأسوأ أنا مستعد |
Ve bu olduğunda da, dünya üzerindeki yaşam yok olacak. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك، الحياة يفشل في كل مكان. |
olduğu zaman umarım ki toparlayacak arkadaşları yanında olur. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك, اتمنى ان يكون اصدقائه بجواره حتى يجمعوا اشلائه |
Ve olduğu zaman seni suçlayacaklar. | Open Subtitles | وعندما يحدث هذا فلن تلوم الا نفسك |
Bu olduğu zaman gidecek bir yeri olmayacak. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك... لن يكون لديه مكان ليعود إليه... |
olduğu zaman da, senin aklını alacak, Beesly. | Open Subtitles | " وعندما يحدث ذلك سيركل إسم عائلة " آل بيزلي |
Bu olduğu zaman şeytani tarafın başkalarının enerjilerini kendine emiyor. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك، فجانب "الشيطانة" يظهر لتتغذى على الآخرين |
Öyle olduğu zaman da, kim bir Alex'le senden daha iyi baş edebilir? | Open Subtitles | وعندما يحدث هذا ، من افضل من يتعامل مع (اليكس) منك انتِ ؟ |
Bu olduğu zaman, Hayır demeyi denemelisin. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك، حاول أن تجيب بـ"لا" |
Ve bu olduğu zaman kutlama yapacağız. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك سوف نحتفل |
Bu eşleşme gerçekleştiğinde, molekül enerji kazanırken foton kaybolur. Böylece gökkuşağımızda küçük bir aralık oluşur. | TED | وعندما يحدث هذا التطابق، يختفي الفوتون بينما يحصل الجزيء على طاقته، ويصبح لدينا فراغ صغير في قوس قزح. |
Toplantı gerçekleştiğinde M.U.R gelmeden önce hızlıca gerçekleşecek. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك سوف يحدث ذلك بسرعة قبل وصول رجال الحرس |
Bu gerçekleştiğinde, kendi isteklerini bir kenara koyup onu serbest bırak. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك، توقّفي عن التفكير برغباتك ودعيه على حرّيّته |
Bu olunca da neler yapacağınızı asla bilemezsiniz. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك فأنت لا تدري ماذا ستفعل |
Bu olduğunda da Wilhelmina başa geçecek. | Open Subtitles | وعندما يحدث هذا ستصبح (ويلهيلمينا) هى الكل بالكل |