Belki de kaderimde baba olarak beklentileri çok yüksek tutmak yazıyordu Noel ise bunu açıkça gösteren en önemli belirtisi gibiydi. | Open Subtitles | ربما كان لي من المقدر أن اصبح والداً يريد التعويض عن طفولته بأطفاله, وعيد الميلاد كان أكثر الأمور توضيحاً عن ذلك |
Babam dedi ki, "Evet tatlım, ama, sanırım bu teknik olarak sadece Şükran Günü ile Noel arasındaki zaman için geçerli." | TED | وقال والدي : "نعم ، ولكن ، ياحلوتي، اعتقد ان هذا من الناحية الفنية فقط بين عيد الشكر وعيد الميلاد ". |
Sanki doğum gününü ve Noel'i bir arada kutluyordu. | Open Subtitles | كان وكأنه عيد ميلادها وعيد الميلاد مغلفين بغلاف واحد |
Zaten Noel'e fazla değer veriliyor. İnsanlar çok mükemmel olmasını istiyor ve asla olmuyor. | Open Subtitles | وعيد الميلاد مبالغ فيه على أيّ حال يتوقع الناس أن يكون مثالياً، ولا يكون كذلك |
Ne olursa olsun, iskeletler ve Noel, karıştırılmaz. | Open Subtitles | حسناً ، مهما كان فالهياكل العظميّة وعيد الميلاد لا يختلطان |
Herkesle iyi geçindin diye yazın ve Noel'lerde seni oraya göndereceğimi ve seni etkilemelerine | Open Subtitles | تعتقد لأنك ارتبطت بهم بأنك ستترك والدك أثناء الصيف وعيد الميلاد |
Bu 17 yıllık doğum günü ve Noel hediyen. | Open Subtitles | هذه قيمة هدايا رأس السنة وعيد الميلاد لمدّة 17 سنة. |
Biz Tanrı'nın yarattığı yeşil bir Dünya için, gündüzler için, Noel için, paskalya yumurtaları için ve daha kutsal birçok şey için savaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقاتل من أجل أرض الله الخضراء و من أجل النهار وعيد الميلاد ، و عيد الفصح وكل ذلك مقدّس و مجيد |
O pençeleri eğelemezsen Noel'de yeni bir çift açık ayakkabın olabilir. | Open Subtitles | لديك تلك المخالب وعيد الميلاد قادم ربما تكون هديتك زوج جديد من الاحذية مفتوحة الاصابع |
Eggnog, Noel'e. Noel, aileye. Aile, eve eşittir. | Open Subtitles | وشراب اليض يعني عيد الميلاد، وعيد الميلاد يعني العائلة، والعائلة تعني المنزل. |
Doğum günleri ve Noel dışında, | Open Subtitles | ما عدا العرضيينِ عيد الميلاد وعيد الميلاد يَتّصلانِ، |
Yoğun Noel alış verişi dolayısıyla mağazada oyuncak kalmamıştı. | Open Subtitles | وعيد الميلاد لفه حول وهم لا يمكن العثور عليه |
Pastırma yeyip Noel'i kutluyorlar. Bence bunu kaldırabilirler. | Open Subtitles | هم يحصلون على لحم الخنزير وعيد الميلاد اظن انهم يستطيعون تدبر الأمر |
Biz küçükken diğer herkes paskalya ve Noel kutlardı. | Open Subtitles | حين كنا صغارا، كان الجميع غيرنا كما تعلم، يحتفلون بعيد الفصح وعيد الميلاد |
15 Ağustos ve Noel 25 Aralık. | Open Subtitles | في 15 آب وعيد الميلاد في 25 ديسمبر |
Ve bu onun son Noel'i olabilir, o yüzden... | Open Subtitles | وعيد الميلاد لهذا العام قديكونآخرأعياده... |
Paskalya'da, Noel'de falan ortaya çıkardı. | Open Subtitles | كان يأتي لعيد الفصح، وعيد الميلاد. |
Vikingler hem kış gün dönümünü hem de Noel'i kutlardı. | Open Subtitles | "الفايكنج" إعتادوا أن يَحتفِلوا بالإنقاب الشِتوي وعيد الميلاد. |
Noel de benim suçum değildi. | Open Subtitles | وعيد الميلاد المجيد لم يكن خطأي |
"Hey, para kaybediyoruz ve Noel geliyor," | Open Subtitles | "نحن نخسر كل أموالنا وعيد الميلاد قادم |