Yaşam için vazgeçilmez olan aynı zamanda yaşam için zararlı mı? | Open Subtitles | هل هذا الشئ الذى لا غنى عنه للحياة وفى نفس الوقت يؤذيها؟ |
Ailenin bir ferdi olup, aynı zamanda da bir yabancı olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون فرد من العائله وفى نفس الوقت غريبا |
Evde alışveriş yapıyoruz, Web'de sörf yapıyoruz fakat aynı zamanda kendimizi boşlukta ve birbirimizden daha çok kopmuş hissediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتسوق فى البيت ونتصفح الانترنت وفى نفس الوقت نشعر بالفراغ وننهش ببعضنا البعض اكثر من اي وقت مضى في تاريخ البشريه |
Böyle bir şeyin ateşlendikten sonra durdurulamaması nasıl mümkün olur? | Open Subtitles | لكن كيف يمكن لهذا الشئ ... أن يُفجر آلياً وفى نفس الوقت ... من المستحيل إبطال مفعوله ؟ |
Böyle bir şeyin ateşlendikten sonra durdurulamaması nasıl mümkün olur? | Open Subtitles | لكن كيف يمكن لهذا الشئ ... أن يُفجر آلياً وفى نفس الوقت ... |
aynı zamanda, on milyon dolarlık ödülü alacaksınız. | Open Subtitles | وفى نفس الوقت ستحصل على جائزة تقدر بعشرة ملايين دولار |
aynı zamanda, on milyon dolarlık ödülü alacaksınız. | Open Subtitles | وفى نفس الوقت ستحصل على جائزة تقدر بعشرة ملايين دولار |
Ama aynı zamanda çok büyük bir şok yaşadılar. | Open Subtitles | لكن وفى نفس الوقت كانت هناك صدمة هائلة في داخلهم |
aynı zamanda da etlerinin bedenlerinden ayrıldığını görebildiğim bu insanların kim olduğunu öğreniyordum. | Open Subtitles | وفى نفس الوقت كُنتُ أَعرِف منْ كان هؤلاء النّاس، والذي يُمكنني أن أري لحمُهم يُمزّق من أجسادِهِم. |
Hem aynı zamanda eve göz kulak olan biri olur dedim. | Open Subtitles | وفى نفس الوقت مراقبة المنزل لحماية استثمارك |
Ama aynı zamanda manyak ve paranoyak biri gibi duruyor. | Open Subtitles | وفى نفس الوقت يبدو كمعتوه مُصاب بجنون العَظَمة. |
Ilizarov cihazı kemiği stabilize eder ve aynı zamanda, eğer başarılı olursa ki olup olmayacağı hiç belli olmaz, kemiği iki tarafından çekerek uzamasını sağlar. | Open Subtitles | " جهاز التثبيت " إليزاروف وفى نفس الوقت إذا ما نجح الأمر سنقوم بسحب العظام بكلتا الإتجاهين |
Zerakem onun geliştirdiği yöntemi hemen hemen aynı zamanda geliştirmişti. | Open Subtitles | لقد طورة "زاكريام" نفس العمليه التى فعلتها وفى نفس الوقت إنها مصادفه |
Ama aynı zamanda hep orada kalacağız diye bir şeyde söyleyemeyiz. | Open Subtitles | وفى نفس الوقت لن نبقى للأبد |