Terk etmek için 24 saatimiz olduğunu söylediler. | Open Subtitles | وقالوا ان لدينا 24 ساعة فقط لنترك الشقة من كان هناك ؟ لا اعلم |
Sergiye katılımın şimdiye kadar gördükleri en yüksek katılım olduğunu söylediler. | Open Subtitles | وقالوا ان هذه اكبر نسبة إقبال حظيّ بها فنان لإستقبال أعماله بهذا المعرض |
Kapıda iki delikanlı vardı, 19 yaşında gibiydiler beyaz kolalı gömlekler giymişlerdi ve yakalarında isimleri yazılı kartlar vardı kartlarda, Jesus Christ Latter-day Saint (Mormon) kilisesi resmi temsilcileri oldukları yazılıydı, ve bana Tanrı'dan bir mesaj getirdiklerini söylediler. | TED | وهناك وقف صبيان ، كانا في حوالي 19 من العمر، في قمصان بيضاء منشاة قصيرة الأكمام ، وكان لديهم بطاقة صغيرة وعرفوا انفسهم كالممثلين الرسميين لكنيسة يسوع المسيح لقديسي يوم القيامة، وقالوا ان لديهم رسالة لي من الله. |
Bayındır olmadığını söylediler. | Open Subtitles | وقالوا ان هذا كانت غير مأهولة الجزيرة. |
Orada senelerdir dalış yapan dalgıçlarla konuştum, ve bana bugün denizdeki yaşamın, 1960'lara nazaran daha iyi olduğunu söylediler. | TED | وقد تحدثت الى الغواصين الذين يغوصون هناك منذ سنوات عديدة ، وقالوا ان الحياة البحرية من الأفضل هنا اليوم مما كانت عليه في 1960s. |
Savaşçı biri olduğunu söylediler. | Open Subtitles | وقالوا ان الحادث كان قاتلا |
Poligrafçı ile burada buluşacağımızı söylediler. | Open Subtitles | وقالوا ان polygrapher قاء لنا هنا. |
- Onun ihanet ettiğini mi söylediler? | Open Subtitles | - - وقالوا ان ذلك بسببها ؟ |
Sonja'nın bir daha uyanamayabileceğini söylediler. | Open Subtitles | وقالوا ان (سونيا) لن تستيقظ |