Ondan önce babası yoğurt yapıyormuş hatta büyükbabası da krem peynir yaparmış. | TED | وكان أبوه يصنع الزبادي قبله، وقبل ذلك كان جدّه يصنع الجبن الكريمي. |
Buna gelene kadar önce orta kötülükte bir robot, Ondan önce de fazla kötülüğü olmayan bir robot. | TED | قبل أن يحدث هذا، روبوت سيئ، وقبل ذلك الروبوت السيئ للغاية |
Ve Ondan önce de, 82'den 89'a kadar Langley'de karşı-teşkilatı yürütmüş. | Open Subtitles | وقبل ذلك,من عام 82 الى عام 89 أدار منظمة للتجسس فى لانجلى |
Bundan önce, bozuk ilişkilerin izleri ve şu an rehabilitasyonda olması gerçeği var. | Open Subtitles | وقبل ذلك درب من المشاكل الوعرة وحقيقة انها الان في مركز اعادة التأهيل |
Dükkan Daha önce büyükanneminmiş ondan öncede büyük büyükannemin dükkanıymış. | Open Subtitles | قبل ذلك كان متجر جدتي, وقبل ذلك, لقد كان متجر والدتها. |
Ondan önce de Amanda, La Mesa, California'daymış. | Open Subtitles | وقبل ذلك كانت تسكن أماندا في لاميسا بكاليفورنيا |
Ve Ondan önce ışık, muazzam bir patlamanın oluşturduğu parlaklık. | Open Subtitles | ..وقبل ذلك ضوء، ووميض يعقبه.. ناتج عن إنفجار ضخم |
Ondan önce KSM müdürüydü. | Open Subtitles | وقبل ذلك كانت مديرة مؤسسة الثقافة والفنون |
Ve Ondan önce de patronlarıma çalıştım, o daha da kötüydü. | Open Subtitles | وقبل ذلك كنتُ أحمل الماء لمدرائي والذي كان شيئاً سيئاً |
Hapisten daha yeni çıktım, Ondan önce de sizin gibi şerefsizlerin nasıl öldürüleceği konusunda kendimi oldukça geliştirmiştim. | Open Subtitles | لقد خرجت لتوي من السجن لجريمة لم اقترفها وقبل ذلك .. كنت ادرس بجهد |
Cottenlar burada yaşamadan önce Boston'da ve Ondan önce... | Open Subtitles | كانوا يعيشون في بوسطن ، وقبل ذلك ، في ، سياتل؟ |
Eskiden Kim Harris'miş, Ondan önce de Kate Miller'mış. | Open Subtitles | المشكلة خي حتى كيم هاريس وقبل ذلك كايت ميلر |
Ondan önce çok iyi bir saha ajanıymış. Çok fevri ve en iyilerden biri. | Open Subtitles | وقبل ذلك كانت عميلة ميدانية ممتازة، مندفعة جدّاً وأحد أفضل عملائهم. |
Ondan önce verdiğin asker sözündeki gibi mi? Ya da ondan, Önce verdiğin sözlerdeki gibi mi? | Open Subtitles | مثلما وعدت الجنود قبل ذلك الوقت وقبل ذلك الوقت ؟ |
Ama 100 yıl gibi yakın bir zaman önce, on insandan sadece ikisi şehirde yaşıyordu ve Ondan önce, sayı daha da azdı. | TED | لكن ومنذ مئة سنة مضت اثنين فقط من أصل عشر أشخاص كانوا يعيشون في المدينة وقبل ذلك كانت النسبة أقل . |
Bundan önce de tuvalete gitmek gerekiyor. | Open Subtitles | وقبل ذلك علي التوقف عن التقيؤ في مرحاض الرجال |
Pekala. Bundan önce Greg O'Brien'dı. | Open Subtitles | بالطبع، وقبل ذلك كنت غاضب من جريج اوبراين |
Büyü Bundan önce, kötü, Hristiyanlık karşıtı, biraz şeytani bir şey olarak düşünülmekteydi. | Open Subtitles | وقبل ذلك كان السحر يعتبر سيئا وكفرا بالمسيحية وبه شيء من الشر |
Hesabını tam tutuyorsun. Peki Daha önce? | Open Subtitles | إستمر بالعد المضبوط وقبل ذلك ؟ |
Evet ama bir gün önce de sersemlemiş ve kafası karışmış vaziyette dolandığını söylemiştim. | Open Subtitles | وقبل ذلك بيوم واحد , قلت لك انه كان يتجول , وهو في حالة ذهول وارتباك. |
1996'da Moskova'da faaliyetteydi. Daha öncesinde ise; Pyongyang, Kuzey Kore. | Open Subtitles | لقد عمل في "موسكو" سنة 1996 "وقبل ذلك في "بيونج يانج"، بـ "كوريا الشماليه |
Ve bunun öncesinde, bir kertenkele tarafından şutlanmışsın? | Open Subtitles | وقبل ذلك تم تجاهلك من أجل سحلية؟ |