Hadi çocuklar, gitme vakti geldi. Sonra görüşürüz, tamam mı? | Open Subtitles | هيا يا أطفال حان وقت الذهاب أراك فيما بعد، حسنا؟ |
Savaş alanında iki ceset. Saat beş, eve gitme vakti. | Open Subtitles | اثنان من الموزعين مقتولين في حي المخدرات إنها الخامسة صباحاَ حان وقت الذهاب |
gitme vakti. - Ben sizi bırakayım. - Gerek yok. | Open Subtitles | ..لقد حان وقت الذهاب على أية حال ..سوف أوصلك إلى المنزل.. |
Eve gitme zamanı gelse bile hâlâ eve gitme zamanı gelmiş olmayacak. | Open Subtitles | حتى لو حان وقت الذهاب للمنزل فأنه لن يكون وقت الذهاب للمنزل |
gitme zamanı. Çerkasov'u ve diğerlerini otobüse bindir. | Open Subtitles | حان وقت الذهاب ادخل شيركازوف والاخرين الى الحافلة |
- Haplanmış, anasını sattığımın. - gitme vakti. | Open Subtitles | ـ لقد أخذت الكثير من الحبوب ـ وقت الذهاب |
gitme vakti geldi. Şuan kakaolu içecek ya da kedi yavrusu için hiç zamanım yok. | Open Subtitles | حان وقت الذهاب ليس لدي وقت لشراب الكاكاو أو الهررة |
Hadi ya gitme vakti.Hiç komik değil ne yapıyorsun ya ? | Open Subtitles | هيا لقد حان وقت الذهاب هذا غير مرح ما الذى تحاولين أن تفعليه بى؟ |
Hepimiz çok üzüldük, ama artık eve gitme vakti geldi. | Open Subtitles | امي ماتت- انا اسف- لكن الان وقت الذهاب الى المنزل |
Yardıma ihtiyacın var. Eve gitme vakti. | Open Subtitles | إنك بحاجة للمساعدة لقد حان وقت الذهاب إلى المنزل |
Cyndi, beni dinle. Eve gitme vakti! | Open Subtitles | انصتي لي سيندي حان وقت الذهاب إلى المنزل |
Tamam, çocuklar. Annenize gitme vakti geldi. | Open Subtitles | حسنٌ يا رفاق، لقد حان وقت الذهاب إلى والدتكما |
- Kalmak istiyorum. - Biliyorum ama eve gitme vakti geldi. Hadi kalk. | Open Subtitles | أريد أن أبقى - أعلم ذلك, ولكنه وقت الذهاب للمنزل, هيا انهض - |
Pekâlâ, aile buluşması sona erdi. gitme vakti. | Open Subtitles | حسناً، لم الشمل قد إنتهى، حان وقت الذهاب |
Eve gitme vakti. Eşyalarımı toplar mısın? | Open Subtitles | حان وقت الذهاب للبيت أحضري اشيائي ، هلا فعلتِ؟ |
gel benimle kardeşim. doktora gitme zamanı. | Open Subtitles | .الآن، هيّا بنا، شقيقتي .إنه وقت الذهاب للطبيب |
Pekala çocuklar gitme zamanı geldi. | Open Subtitles | حسنا،ايها الاولاد,حان وقت الذهاب دعونا نذهب |
Aman tanrım. gitme zamanı! Alan sana günde kaç kere rahat dur diyorum? | Open Subtitles | ياإلهي ، أنه وقت الذهاب آلن كم مره أقول لك باليوم |
gitme zamanı ! | Open Subtitles | حان وقت الذهاب إعتقدت بأنّك قلت إنه لا شيء |
gitme zamanı gelince ışıldayacaktır. Şimdi göle kaçtı. | Open Subtitles | حين حان وقت الذهاب باتت خجولة وذهب للبحيرة لتحضر المياه |
- Aferin gerizekalı. - Kapa çeneni Amber. | Open Subtitles | وقت الذهاب ايتها الغبيه اغلقي الباب الامامي أمبر |
Bu benim 'Evime hoşgeldin. Gitme vaktin geldi.' dediğim bölüm. | Open Subtitles | إنه وقتي لأقول مرحباً بك في البيت إنه وقت الذهاب. |
Hadi gidiyoruz, sik delisi. gitme vakti. | Open Subtitles | هيا أيها الحقير, حان وقت الذهاب |
Hareket zamanı. Hareket zamanı. Çocuklar. | Open Subtitles | وقت الذهاب ، وقت الذهاب |