"وقت ممتع" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi vakit
        
    • iyi zaman
        
    • güzel zaman
        
    • eğlenmek
        
    • güzel vakit
        
    • harika vakit
        
    • İyi eğlenceler
        
    • hoş vakit
        
    • eğlence
        
    • Çok iyi
        
    • - İyi vakit
        
    • eğlenmeye
        
    • eğleniyorduk
        
    Hepsi bu. Benimle konuşman iyi vakit geçirmeni engelliyor mu? Open Subtitles أوه, كلامك معى ليست فكرتك لقضاء وقت ممتع فى التسليه?
    Şimdi köpeği bana ver ve gidip iyi vakit geçir. Open Subtitles و الآن اعطيني هذا الكلب و اذهبي لقضاء وقت ممتع
    İyi vakit geçirmekle o kadar meşguldüm ki, fark edememişim. Open Subtitles لقد كنت مشغولة بقضاء وقت ممتع لدرجة انني لم الاحظ
    Yani Kapitalistler ve Koministler olarak elele verip, nasıl iyi zaman geçirileceğini ona göstermeliyiz. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نعلمه كيف يَكُونَ عِنْدَهُ وقت ممتع الرأسماليون والشيوعيون بِتَعاونون
    Güzel programdı ve güzel zaman geçirmiştik Müşavir Bey. Open Subtitles كان برنامج رائع وقضينا وقت ممتع مع السيد مشفر
    Ama bu gece, hiçbir şey iyi vakit geçirmemi engelleyemez. Open Subtitles ولكن هذه الليلة لاشي يمنعني من ان امضي وقت ممتع
    En son, Brooklyn'deyken iyi vakit geçirdik. Open Subtitles ذلك النهار في بروكلين كان اليوم الأخير الذي أذكر أنني حصلت حقاً على وقت ممتع
    Kahrolası doktorum eğlenmememi söyledi. Eğlenemezsin, hayır. İyi vakit geçirmeye iznin yok. Open Subtitles أطبائى يقولون" لا تحظين بأى مرح"ِ "ليس مسموحاً لكى بأى وقت ممتع"
    Çocuklar konserlerine gidip iyi vakit geçiriyorlar. Open Subtitles الأطفال يذهبون لحفلاتهم, ويقضون وقت ممتع.
    Sen ve ben iyi vakit geçirebiliriz. Open Subtitles يمكننا ان نحصل على وقت ممتع معا انت وانا
    Anlaşmıştık. Buraya gelip iyi vakit geçirecektik. Anlaşmaya bağlı kalacağım. Open Subtitles لقد إتفقنا , جئنا هنا لقضاء وقت ممتع سأتمسك بالصفقة ، وأنتِ ؟
    Kış tatili bu. Tüm yapacağın Henry'le oynayıp iyi vakit geçirmek. Open Subtitles انها العطلة الشتوية , يمكنك اللعب طوال الوقت انت وهنري وقضاء وقت ممتع
    Şimdi, senin gibi etrafta gülücükler saçarak dolaşabilir ve iyi zaman geçirebilirim, ... ama ben öğrenmeyi tercih ederim, çünkü ne kadar fazla öğrenirsem.. Open Subtitles أستطيع أن اكون مثلك أمشي في الآرجاء أضحك , واقضي وقت ممتع
    Onunla iş konuşup iyi zaman geçirtecek bir mühendis. Open Subtitles مهندس ليناقش معه العمل وتمكينه من قضاء وقت ممتع.
    güzel zaman geçirmek ister misin, denizci? Open Subtitles أتبحث عن وقت ممتع أيها البحار ؟
    Ama eğlenmek için gitmiyorum ki. Çok sıkı çalışmam lazım en az bir yıl! Open Subtitles ولكنني لست ذاهبة لقضاء وقت ممتع ساقوم بالتدريب لمدة سنة على الاقل
    Geri geldiğimde ikimiz güzel vakit geçireceğiz. Open Subtitles عندما أعود أنا وأنت سنلعب ونقضي وقت ممتع عزيزي
    harika vakit geçirdim. İyi. Buna sevindim. Open Subtitles لقد قضيت وقت ممتع جيد انا سعيد لسماعى ذلك
    Nasıl "İyi eğlenceler, aman boğazına bir şey takılmasın." denir? Open Subtitles كيف تقولون وقت ممتع او لا تغصين في الطعام ؟
    -Çok hoş vakit geçirdim. -Güzel. Bunu duyduğuma sevindim. Open Subtitles لقد قضيت وقت ممتع جيد انا سعيد لسماعى ذلك
    Sahil tam olarak benim eğlence anlayışım sayılmaz. Open Subtitles أتعلمين، إنَّ الشاطيء ليس فكرتي لقضاء وقت ممتع
    Onu oyaladım ve çok iyi vakit geçirdik. Open Subtitles لقد ألهيتها وانتهى بنا الأمر بتمضية وقت ممتع
    - İyi vakit geçirebileceğimizi düşünmüştüm. Open Subtitles لقد أعتقدت أننا سنقضي وقت ممتع أجل، أنا أيضاً
    Buluşmada eğlenmeye çalış. Open Subtitles لكن عندما تكوني في موعدك , من فضلك أقضي وقت ممتع
    Ben ve annem balık yiyerek eğleniyorduk. Open Subtitles أنا وأمى كنا نأكل السمك ونقضى وقت ممتع ـ ـ ـ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus