"وقطعة من" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    Neden birisi ayak, kol, bacak ve omurga parçasına ihtiyaç duyar? Open Subtitles فلماذا يحتاج إلى إصبع قَدم وذراع وساق وقطعة من العمود الفقري؟
    Yulaf ezmesi ve yağın üzerinde bolca tam buğday olsun. Open Subtitles دقيق الشوفان وقطعة من محمص قمحي كامل، أكثري من الزبدة.
    Hepinizin bir karton ve bir de kağıdı var. TED لدى جميعكم قطعة من ورق الكرتون وقطعة من الورق
    Hindi ve patates püresi. Open Subtitles الصحن هو قطعة ديك حبش,بطاطا مهروسة,وقطعة من كعكة المسيح لتحلية
    Bir tür harita, temiz bir kemik parçası ve bir madalya ya da rozet parçası gibi birşey. Open Subtitles إنها خريطة, عليها قطعة من عظمة نظيفة غليظة وقطعة من ميدالية أو شارة
    - Fiyatı 63 şilindir. Bir parça elbise ve birkaç tüy için kaç kelime eder biliyor musun? Open Subtitles كم هي كثيرة هذه الكلمات لأجل قليل من الريش وقطعة من الملابس ؟
    Art, ben bir kahve ve elma turtası alayım. Open Subtitles مرحباً أيها الفنان. سأخذ فنجان من القهوة وقطعة من فطيرة التُفاح هذه، حسناً؟
    Burada da tahta kibritler ve yakılmış bir kâğıt parçası var. Open Subtitles ولكن هنا اعواد ثقاب من الخشب وقطعة من الورق محروقة.
    Bugün ise, ucuz bir telefon ve bir miktar patlayıcı, aynı etkiyi yaratabilir Open Subtitles اليوم , نفس التأثير بإمكانه أن يُحقق بواسطة هاتف نقال رخيف وقطعة من المتفجرات
    Ellerinde sicim ve bardaktan yapma telefon yoksa kimse o odayı arayamaz. Open Subtitles لا أحد يتصل بغرفة الموارد والمعدات تلك، إلا إن كان عندهم سلسلة وقطعة من القصدير
    Bu dünden kalan fok ve şurada bir et parçası var. Open Subtitles حسناً، هذه فقمة صيد الأمس وقطعة من اللحم هناك،
    Kiz Grace Kelly e benziyordu ve ... ve bir buz küpüydü. Open Subtitles لقد كانت تلك الفتاة بين غريس كيلي وقطعة من ثلج
    Kalem ve bir parça kağıt getir. Open Subtitles مجرد الحصول على قلم سخيف وقطعة من الورق.
    Sonra zil çalıyor ve sana kutu süt ve tuvaletini yapmana izin veren bir kağıt veriyorlar. Open Subtitles ثم يرن الجرس ويعطونك كرتونة من الحليب وقطعة من الورق تقول يمكنك الذهاب للتغوط او شيء ما
    Kredi kartı borcu ve nefret ettiğin birini hatırlatan piyasa değeri olmayan bir mücevher. Open Subtitles أئتمان سيء وقطعة من المجوهرات مع بدون تقريباً قيمة أعادة البيع هذا يذكركِ بشخص تكرهينه
    - Toby, alanı daraltman lazım. Yarısı yenmiş Fransız sandviçi ve bir tebeşir parçasıyla çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نعمل مع شطيرة نصف مأكولة وقطعة من الطباشير، ليس وكأننا قارئا أفكار.
    Bunu şimdilik unutmayın. Düz bir sopa ve ağaç kabuğu parçası. Open Subtitles لاتنسوا الآن،قطعة من العصا وقطعة من اللحاء
    Eğer biri beni telefonda konuşurken gördüyse orada kahve ve elmalı turtayla tek başıma oturuyordum. Open Subtitles انظري اذا شخصاً ما رآني وانا على الهاتف و فإنهم رأوني جالسه هناك بمفردي مع كوباً من القهوة وقطعة من فطيرة التفاح
    Hmm. İki somun ekmek ve küçük bir tekerlek peynir lütfen. Open Subtitles رغيفان من الخبز وقطعة من الجبن، رجاء.
    ve o turtalarin her birinden bir parça. Open Subtitles وقطعة من كل فطيرة من هذه الفطائر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus