"وقعته" - Traduction Arabe en Turc

    • imzaladım
        
    • imzaladığın
        
    • imzaladığı
        
    • İmzaladığım
        
    • İmzaladın
        
    Gerçek bir çek bu. Ben imzaladım. Open Subtitles لكن هذا شيك حقيقي لقد وقعته بنفسي
    Şey.. Kurye size bir şey bıraktı. Ben imzaladım. Open Subtitles ساعي البريد ترك شيئاً لك, و أنا وقعته.
    İmzaladığın kaza raporunda, üste yaralandığı yazıyor. Open Subtitles تقرير الحادث الذى وقعته يقول أنه جرح نفسه في القاعدة ؟
    Birkaç hafta önce imzaladığın evrağı sana hatırlatmak istiyorum. Open Subtitles دعني اذكرك بالمستند الذي وقعته قبل بضعة اسابيع
    Hannah Geist'ın Lucas'la imzaladığı sözleşme hastalığını satmanızı engelliyordu. Open Subtitles العقد الذي وقعته هانا جايست مع لوكاس
    Geçen av imzaladığım kitap anlaşması var ya, hani kıskandığın... Open Subtitles أتذكر العقد الذي وقعته الشهر الماضي، الذي كنت غيورًا منه؟
    G-Fresh'e kontrot imzaladın! Open Subtitles أن يكون لديك العقد الذي وقعته الطازجة-G. نريد مرة أخرى!
    Sadece serbest kalma belgelerini imzaladım. Open Subtitles كلّ ما وقعته هي ورقة إطلاق سراحه
    Onu sen Küba'ya geldiğin sabah imzaladım, Santiago öldükten beş gün sonra. Open Subtitles لقد وقعته يوم وصولك لـ(كوبا) بعد خمسة أيام من مقتل (سانتياجو)
    Bu yüzden, özellikle senin için imzaladım. Open Subtitles لهذا السبب وقعته خصيصا لك
    Evet, evet, imzaladım. Open Subtitles نعم ، نعم وقعته
    Hayır, öyle değil ama anlaşmayı imzaladım. Open Subtitles لا، لا أكترث له لكنني وقعته
    Kardeşin, imzaladığın yasanın süresini azaltarak biraz haddini aşmış. Open Subtitles وقاحة قليلة من أخوك, تقلص التشريع الذي وقعته
    Çünkü evin için imzaladığın kontratın 90 günlük olduğunu, bu da demek oluyor ki iki gün içerisinde arazini satmaya yönelik elinden geleni yapmazsan her şeyin boşa gideceğini tesadüfen öğrendim. Open Subtitles لأني أعرف حقيقةً بأن العقد الذي وقعته لبيع منزلك يعتمد شرط التسعون يوماً والذي يعني أنه خلال يومين ستفقد فرصتك لبيع المُلكية الخاصة بك
    İmzaladığın şu form. Onu görmek istiyorum. Open Subtitles بإعطائي البيان الذي وقعته اريد أن أراه
    İmzaladığın sözleşmede ahlakla alakalı bir madde var. Open Subtitles للعقد الذي وقعته شرط أخلاقي.
    Kraliçe, bizimle imzaladığı anlaşmayı tanımadı. Open Subtitles الملكة أنكرت العقد الذي وقعته معنا.
    Hapishaneden çıkmak için imzaladığı bu sözleşmeye göre ne zaman istersek CIA için çalışmak zorunda. Open Subtitles بموجب هذا العقد الذي وقعته حتي تخرج من السجن فهي ملزمة علي العمل مع الـ(سي اي ايه) وقتما وأينما نشاء
    Albay, elimizde sizinle Yarbay Markinson'ın birlikte imzaladığı Santiago'nun ertesi sabah 06:00'da Guantanamo'dan ayrılacağını bildiren nakil emri var. Open Subtitles أيها العقيد، معنا أمر النقل الذي وقعته أنت و المقدم (ماركينسون) تأمر فيه بنقل (سانتياجو) على الطائرة المغادرة لـ(جوانتنامو) بالسادسة في اليوم التالي
    Pardon, düşündüm de... okumadan imzaladığım kağıtta ne vardı? Open Subtitles المعذرة , كنت أتسائل هل علي قراءة ما وقعته
    İmzaladığım anlaşma böyle. Open Subtitles انه مكتوب على العقد الذي وقعته
    İmzaladığım anlaşma yalan söylememi gerektirmiyor. Open Subtitles الاتفاق الذي وقعته لا يطلب مني الكذب
    İmzaladın mı? Sevgili dostum. Open Subtitles هل وقعته لي ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus