"وقلتَ" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    • söyledin
        
    ve sen bana bakıp, bu hikayeyi anlatmalısın, dedin. TED فنظرتِ إليَّ، وقلتَ لي : عليك أن تروي هذه القصة.
    Süs balığımı yediğini ve senin bana hiç süs balığım olmadı diye yalan söylediğini hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر عندما أكل سمكتي الذهبية وكذبتَ عليّ وقلتَ أني لم أمتلك سمكة ذهبية؟
    O çocuğa hisseleri verdin ve ne zaman satması gerektiğini söyledin. Open Subtitles أعطيت هذا الفتي سهماً وقلتَ له متي يقوم ببيعِه
    Burada olmak istemediğimi söyledin, üçüncü dünya ülkelerine dönmek istediğimi söyledin. Open Subtitles وقلتَ أنني لا أريد أن أكون هنا وأنني أريد العودة إلى العالم الثالث
    Öyle dedim, çünkü seninle yatmaya çalışıyordum ve sonra da sana aşık oldum ve bunun gerçekten benim için bir sorun olmayacağını fark ettim. Open Subtitles وقلتَ أنّك لا تمانعُ ذلك لقد قلتُ ذلكَ إذ أردتُ مضاجعتك ومن ثمّ وقعتُ في حبّك
    Orada durdun ve benim deli olduğumu söyledin. Open Subtitles لقد وقفتَ على المنصّةِ وقلتَ أنّي مجنونٌ.
    Bana numaranı verdin ve bir şeye ihtiyacım olursa aramamı söyledin hatırladın mı? Open Subtitles وأعطيتني هاتفكَ، وقلتَ لي إن احتجتُ أيّ شيء أن أتّصلَ بك، أتذكُر؟
    70 yıl önce ona geldiğini ve tekrar geri dönersen bunun, Azrail'in geleceğinin kehaneti olduğunu söylemişsin. Open Subtitles تقول إنكَ أتيت إليها قبل 70 عاماً وقلتَ إنكَ لو عدتَ فستكون نبوءة قدوم ملك الموت
    - Dinle, bana geldin ve iyiliğe ihtiyacın olduğunda dostum olduğunu söyledin. Open Subtitles اسمع، أتيتَ إليّ وقلتَ أنّي صديقك عندما احتجت لخدمة
    Fakat bir hafta sonra, benim kapıma geldin, ve bana kavga etmeden gitmeme izin vermeyeceğini söyledin. Open Subtitles لكن بعد ذلك , بعد أسبوع، لقد أتيت عند بابي، وقلتَ بأنكَ لن تتركني دون مشاجرة. إنّ ذلك ليسَ مماثلاً لهذا.
    Fakat bir hafta sonra, benim kapıma geldin, ve bana kavga etmeden gitmeme izin vermeyeceğini söyledin. Open Subtitles لكن بعد ذلك , بعد أسبوع، لقد أتيت عند بابي، وقلتَ بأنكَ لن تتركني دون مشاجرة.
    Sonra dedim ki, "Rahat duracak mısın?" ve birden bu bıçak çıktı ortaya. Open Subtitles وقلتَ له, "هل ستفعل ؟" ومن اللا مكان اخرج سكيناً
    Hatırlatırım bana onları geçen noelde verdin, ve 300 dolarlık Gucci olduklarını söyledin. Open Subtitles على فكرة لقد أهديتَني إيّاه في عيد الميلاد العام الماضي. وقلتَ أنّه من نوع "غوتشي" وسعره 300 دولار.
    Evet, sonra da sen telefonu aldın ve dedin ki... Open Subtitles أجل، وانتَ التقطتَ الهاتف وقلتَ
    " Mmm, gerçekten güzeller, Kelso" der gibi ve bende yedim keşke ben bitirmiş olsaydım bunları dedim. Open Subtitles (وقلتَ:" مممإنـهلذيذ جـدا (كيلسـو" فأكلتـه بعـد ذلك ، و تمنيتُ لو لـم أفعـل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus