Sanki bizden daha iyiymiş gibi attığı bakış neydi öyle. | Open Subtitles | أرأيت النّظرة التي رمقنا بها وكأنّه يعتبر نفسه أفضل منّا |
Sanki değer verdiğin her şeyi ve herkesi elinden almak istiyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنّه يريد أن يسلب كلّ شيء وكلّ من تهتمّ به |
Daha ben harekete geçmeden bütün yapacağım hamleleri biliyordu Sanki. | Open Subtitles | بدا وكأنّه يعرف كلّ حركة سأقوم بها قبل أن أفعلها. |
Oldukça kontrol edilemez gibiydi. Ve belli bir açıdan, arşırı derecede karmaşık görünüyordu, Kargaşa içinde kargaşa içinde başka bir kargaşa. | TED | ولم يكن من السّهل كشف خفاياه. وبمعنى ما، بدا وكأنّه في منتهى التعقيد، مجرد فوضى، فوضى وفوضى. |
Beni tanıyor gibiydi. Sanırım yardım etmemi istedi. | Open Subtitles | وكأنّه عرفني أو شيء ما، أعتقد بأنه أراد مساعدتي |
Ay, iğrenç kokuyor, Sanki biri falafelle işi pişirmiş gibi. | Open Subtitles | ويلاه، رائحة سيّئة، وكأنّه شخصًا أقام علاقةً مع حبّة فلافل. |
Sanki o günde yaşananlardan habersiz bir şekilde davranıyor. | TED | الأمر وكأنّه غير واع بما كان يحدث في ذلك اليوم. |
Bütün çeteye Sanki kendi çocuğummuş gibi bakıyordum. | Open Subtitles | كنت أحمل العبء بأكمله على عاتقي وكأنّه ابني الرضيع |
Sanki başka seçeneğin yokmuş gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | إنّه عالم التلفاز تصوّر الأمر وكأنّه لم يكن لديك أيّ خيار |
Sanki o... bilirsin, çok sevimli bakıyordu. | Open Subtitles | وكأنّه وكأنّه ينظر إليّ بتلك الطريقة الغريبة |
Sanki o yapmış gibi arıyorlar onu. | Open Subtitles | إنّهم يقتحمون المنازل ويتصرّفون وكأنّه الفاعل |
Hızlı düşünüyor, Sanki daha önce bir kuşatma altında kalmış gibi. | Open Subtitles | يفكّر بسرعة وكأنّه كان بحالة حصار من قبل |
Sanki hepsinin 1013'ten olduğunu biliyormuş gibi. | Open Subtitles | وكأنّه عرف بأنّ جميع من بالداخل من الـ1013 |
Çocukluğundan beri fazla öfke biriktirmiş. Çok acıklı. Bir tek o Sanki! | Open Subtitles | يختزن الكثير من الغضب من طفولته وكأنّه شخص مُميّز |
Sanki dünya'da bir dengesizlik vardı ve biz onu düzelttik. Kendi ellerimizle. | Open Subtitles | وكأنّه كان هنالك اختلالاً في العالم فوازنّاه بيدينا |
İyi huylu fakat vücudu o Sanki bir düşmanmış gibi aşırı tepki veriyor. | Open Subtitles | ورمٌ حميد، لكنّ جسمه يتصرّف وكأنّه تعرَّض للغزو |
Ölmüş. Buz Kamyonlu Katil öldürdükleriyle hep kibirleniyordu. Dokunulmaz gibiydi. | Open Subtitles | لطالما تباهى قاتل شاحنة الثلج بجرائمه وكأنّه كان منيعاً، ولكن بقتله نفسه |
Ne düşüneceğini senden önce hissediyor gibiydi. | Open Subtitles | وكأنّه يستطيع أن يتوقع ما ستفكر فيه قبل أن تفكّر في ذلك |
Sanki ölmüş gibiydi, ama vücudunu geride bırakmıştı. | Open Subtitles | الأمر وكأنّه قد مات لكنّه لم يتحلّى باللياقة ليأخذ جسده معه. |
En kısa sürede benden uzaklaşmaya çalışıyor gibiydi. | Open Subtitles | بدا وكأنّه يحاول الإبتعاد عنّي بأسرع ما يمكنه. |
Az paranoya ve az gösteriş. Yine, iyi bir şeymiş gibi geliyor. | Open Subtitles | أقل تشككاً وأقل عبثاً مجدداً، يبدو وكأنّه أمر جيّد |