"وكأنّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Sanki
• gibiydi
• şeymiş gibi

Sanki bizden daha iyiymiş gibi attığı bakış neydi öyle.
أرأيت النّظرة التي رمقنا بها وكأنّه يعتبر نفسه أفضل منّا

Sanki değer verdiğin her şeyi ve herkesi elinden almak istiyor.
يبدو وكأنّه يريد أن يسلب كلّ شيء وكلّ من تهتمّ به

Daha ben harekete geçmeden bütün yapacağım hamleleri biliyordu Sanki.
بدا وكأنّه يعرف كلّ حركة سأقوم بها قبل أن أفعلها.

Oldukça kontrol edilemez gibiydi. Ve belli bir açıdan, arşırı derecede karmaşık görünüyordu, Kargaşa içinde kargaşa içinde başka bir kargaşa.
ولم يكن من السّهل كشف خفاياه. وبمعنى ما، بدا وكأنّه في منتهى التعقيد، مجرد فوضى، فوضى وفوضى.

Beni tanıyor gibiydi. Sanırım yardım etmemi istedi.
وكأنّه عرفني أو شيء ما، أعتقد بأنه أراد مساعدتي

Ay, iğrenç kokuyor, Sanki biri falafelle işi pişirmiş gibi.
ويلاه، رائحة سيّئة، وكأنّه شخصًا أقام علاقةً مع حبّة فلافل.

Sanki o günde yaşananlardan habersiz bir şekilde davranıyor.
الأمر وكأنّه غير واع بما كان يحدث في ذلك اليوم.

Bütün çeteye Sanki kendi çocuğummuş gibi bakıyordum.
كنت أحمل العبء بأكمله على عاتقي وكأنّه ابني الرضيع

Sanki başka seçeneğin yokmuş gibi konuşuyorsun.
إنّه عالم التلفاز تصوّر الأمر وكأنّه لم يكن لديك أيّ خيار

Sanki o... bilirsin, çok sevimli bakıyordu.
وكأنّه وكأنّه ينظر إليّ بتلك الطريقة الغريبة

Sanki o yapmış gibi arıyorlar onu.
إنّهم يقتحمون المنازل ويتصرّفون وكأنّه الفاعل

Hızlı düşünüyor, Sanki daha önce bir kuşatma altında kalmış gibi.
يفكّر بسرعة وكأنّه كان بحالة حصار من قبل

Sanki hepsinin 1013'ten olduğunu biliyormuş gibi.
وكأنّه عرف بأنّ جميع من بالداخل من الـ1013

Çocukluğundan beri fazla öfke biriktirmiş. Çok acıklı. Bir tek o Sanki!
يختزن الكثير من الغضب من طفولته وكأنّه شخص مُميّز

Sanki dünya'da bir dengesizlik vardı ve biz onu düzelttik. Kendi ellerimizle.
وكأنّه كان هنالك اختلالاً في العالم فوازنّاه بيدينا

İyi huylu fakat vücudu o Sanki bir düşmanmış gibi aşırı tepki veriyor.
ورمٌ حميد، لكنّ جسمه يتصرّف وكأنّه تعرَّض للغزو

Ölmüş. Buz Kamyonlu Katil öldürdükleriyle hep kibirleniyordu. Dokunulmaz gibiydi.
لطالما تباهى قاتل شاحنة الثلج بجرائمه وكأنّه كان منيعاً، ولكن بقتله نفسه

Ne düşüneceğini senden önce hissediyor gibiydi.
وكأنّه يستطيع أن يتوقع ما ستفكر فيه قبل أن تفكّر في ذلك

Sanki ölmüş gibiydi, ama vücudunu geride bırakmıştı.
الأمر وكأنّه قد مات لكنّه لم يتحلّى باللياقة ليأخذ جسده معه.

En kısa sürede benden uzaklaşmaya çalışıyor gibiydi.
بدا وكأنّه يحاول الإبتعاد عنّي بأسرع ما يمكنه.

Az paranoya ve az gösteriş. Yine, iyi bir şeymiş gibi geliyor.
أقل تشككاً وأقل عبثاً مجدداً، يبدو وكأنّه أمر جيّد