En önemli konunun şu olduğuna inanıyorum: eğer gösterilen bu çabalara dikkatimizi vermezsek, onlar görünmez olurlar ve sanki hiç olmamış gibi olur. | TED | وأعتقد إن أهم شيء هو فهم أنه إذا كنا لا نولي اهتماما لهذه الجهود ، فهي غير مرئية ، وكما لو أنها لم تحدث قط. |
sanki kendisi gibi değildi, ... ağır, kibar ve biraz daha rahatlamış gibiydi. | Open Subtitles | لقدكانتماماعلى خلافنفسه ، ثقيل و لطيف وكما لو أنه متكبر |
sanki 8 yaşındaymış gibi sağa sola koşturuyor, aptalca şeyler yapıyorsun. | Open Subtitles | وكما لو أنك طفل ذو 8 سنوات يعبث, وكأنك أبله |
Birlikte izleyelim. Bir saat oldu, ayağım sanki mengeneyle sıkılıyormuş gibi. | Open Subtitles | انها الساعة الاولى وكما لو ان قدمي قد تم وضعها في قبضة الة. |
Tren yoluna doğru yaklaşır. Tren yavaşça ilerlemektedir, tıpkı normalde olduğu gibi. | Open Subtitles | عند اقترابها من خط السكة الحديدية يمر القطار، وكما لو |
Tıpkı o kapının ardındaki kişinin onun için çok özel olduğunu biliyormuş gibi... | Open Subtitles | وكما لو أنها كانت تعلم بإن وراء ذلك الباب شخص مميز جداً |
sanki cezalandırılıyormuşsun gibi... deneysel ilaç... işe yaramaya başladı, değil mi? | Open Subtitles | وكما لو أنك تعاقبين الأدوية التجريبية أليس كذلك؟ |
Her adımda sanki kaderiniz tekrar tekrar sona eriyormuş gibi. | Open Subtitles | وكما لو أنّ بكلّ خطوة، مصيرك يتقرر مرة أخري من البداية |
Aynı kalbimin bir daha kırılması gibi ama alıştığımdan beri o kadar kötü olmuyor. | Open Subtitles | وكما لو كان قد كسر قلبي مرة أخرى ولكن ليست مشكلة كبيرة |
Ve bu yeterince kötü değilmiş gibi... Bir de onun cenazesini sahnelemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | وكما لو أن هذا ليس سيئ كفاية ، فكان يجبأنأزيفموته.. |
sanki artık duymak istemiyor gibi. | Open Subtitles | وكما لو أنها لم ترغب في أن تسمع كلامي منذ البداية |
Liderlerini gördüm. Eski bir polis gibi konuşuyor. | Open Subtitles | لقد رأيت القائد، لقد تحدث وكما لو كان شرطي سابق |
Bu da yetmezmiş gibi... belgeleri incelediğimde, paspaslarımız arasında bir benzerlik olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | وكما لو أن الوضع لم يكن سيئا كفاية اكتشفت أن ممسحتنا لا تشبه ممسحته إطلاقا |
sanki çok eski bir şeymiş gibi insanlar bilgisayar devriminden bahsediyor. | Open Subtitles | الناس يتحدثون عن ثورة الحواسيب وكما لو انها كانت شيئا من الماضي |
sanki askerler baştan beri bunu planlıyormuş gibi ama dürüst olmak gerekirse bence vicdan azabı. | Open Subtitles | كما كانت, وكما لو أنَّ الجنودَ كانوا يخططونَ من أجلِ هذا ولكن لأكونَ صريحةً معكما |
Bugün buluştuğumuzda farklı biri gibi davranıyordu. | Open Subtitles | ثم خرجنا معاً اليوم وكما لو أنه صار شخصاً مختلفاً. |
sanki kafası güzel, cinnet getiriyormuş gibiydi, anladın mı? | Open Subtitles | وكما لو أنه منتشي, كما لو أنه جُنَ بدنياً |