"وكنتِ" - Traduction Arabe en Turc

• Ve sen
• Sen de
• gittin

Demek istediğim, eskiden radyo dinlerdik Ve sen de bana her çeşit soruyu sorardın.
لقد إعتدنا الإستماع للمذياع وكنتِ تسألينني كثيرا

Ve sen bana karşı her zaman naziktin ki bunu takdir ederdim ama hayatını yoluna koyunca sen çekip gittin.
وكنتِ مهذبة للغاية معي وهو ما أقدره لكِ ولكن ريثما يمكنك تختفين

Çok heyecan verici bir andayız Ve sen de başından beri çok iyi bir çalışanımız oldun.
كان وقت حاسم وكنتِ تقومين بعملك بنشاط كالنحلة

Geçen gün buraya geldim Ve sen sarışın, uzun boylu biriyle beraberdin.
جئتُ إلى هنا في اليوم الآخر وكنتِ{3} مع الطويل، الرجل الأشقر، تعرفي.

Özellikle doktor fişini çekmek istiyor Ve sen çekmemesi için yalvarıyorken.
خصوصاً، ذلك اليوم عندما أراد الطبيب أن يقوم بإيقاف أجهزة الإنعاش وكنتِ تترجينه من ألا يقوم بذلك

Babam sana iki kuruş vermişti Ve sen de paralarını, hep tezgahın arkasında döşeme tahtasındaki büyük yarığın içinde saklardın.
وقد أعطاكِ والدي بنسين وكنتِ تخبئينها دائماً خلف طاولة البيع في الشق الكبير داخل ألواح الأرضية

Ve sen daha da büyüyebilirdin. İstediğin bir hayatın olurdu, hak ettiğin bir hayatın...
وكنتِ ستكبرين، وتتمتعي بتلك الحياة التى أردتيها.

Garantinin iması eğlenceli oluşuydu Ve sen de eğleniyordun.
المعنى من الضمان كان أنهُ أنكِ ستتسلين، وكنتِ كذلك

Çünkü bu uzun zaman önceydi Ve sen çok dikkatliydin.
لأن هذا منذ وقتًا طويل وكنتِ دائمًا حذرة

Ve sen benim için her zaman oradaydın ve beni hep destekledin ve işte buradayız.
وكنتِ دائماً هنا من أجلي وكنتِ دائماً تساندينني وها نحن...

Yani, işler kontrolden çıktı kim olduğumu bilmiyorum Ve sen daima benim pusulam oldun.
...أعني ، إنّها فقط تخرج عن نطاق السيطرة وأنا لا أعرف من أنا ...وكنتِ دائماً

Yani dün gece senin üstünde uyukladım Ve sen bundan hoşlandın, seni azgın karı.
وكنتِ معجبة بالأمر أيتها المنحرفة نعم

Bu etik bir psikolog Ve sen mükemmelsin
كنتِ عالمة نفس أخلاقية وكنتِ مثالية

Ama sonra kendi sonunu hazırladı... Sen de onun peşinden gidecek kadar aptaldın.
-توقّف -لكن بعد ذلك، حكمت بنفسها على نفسها وكنتِ غبيّة كفاية لتلحقي بها

Seni yanına alsaydı Sen de ölmüş olacaktın.
وعلى الارجح إنه قد مات وكنتِ لتموتين أيضاً لو اخذكِ معه

Yapılması gerekenleri hep bildin ve kararlılıkla üzerilerine gittin.
أنتِ امرأة ذكية لطالما عرفتِ ما الذي يلزم فعله وكنتِ مستعدة لفعله

Sen bir cerrahtın. Tıp fakültesine gittin.
كنتِ جرّاحة وكنتِ في جامعة طبية