"وكيفَ" - Traduction Arabe en Turc

• nasıl
• nereden
• Peki

Ve Fransızların hatlarının hücumla nasıl kırıldığını ve savaş alanından kaçtığını.
وكيفَ هزمِو وتحطَمو الفَرنسِيين في هَذِه المهِمه وفَرو فَرو قَبلنَا

Harika. Peki 12. sınıflar ile durum nasıl?
هذا رائع , وكيفَ تسير الأمور مع تلاميذكَ من ذوى الإثنى عشر عاماً ؟

Dün geceyi ve bütün umudundan vazgeçişini, nasıl zavallı bir lider ve züppe bir kral olduğunu düşündüm.
كنتُ افكر بشأن ليلةِ أمس وكيفَ تخليتَ عن الأمل كيفَ كنتَ قائداً ضعيفاً وملكاً رديئاً

Ayrıca hâlini vaktini nereden biliyorsun?
وكيفَ علمت أن لديهِ عضلات صدر كبيرة؟

Göstergedeki E'nin bitiyor anlamına geldiğini nereden bilecektim?
وكيفَ أعلم أن حرف الـ"إي" يعني امراً سيئاً؟

Aklımda olan tek şey tüm bu insanlara yardım ettiğimizde korkularının nasıl da sevince dönüşmesi.
الذكرياتٌ الوحيدة التي لديّ عن الأشخاص الذين قمتٌ بسحبهم خارج نطاق النيران وكيفَ تحول خوفهم إل سعادة

Neden gidip birer kahve içerken, hem senin sahte kimliğinin ayrıntılarını hem de bu hizmetimi sınıf arkadaşlarına nasıl sunabileceğimi konuşmuyoruz?
الآن ، لما أنا و أنتِ نذهب لنحصل على بعض القهوة .ونناقش تفاصيل هويتك وكيفَ يُمكننا تَسويقَ .خدماتي لزملائك

Peki ya eğer protesto edip buradan gidersem işleri nasıl yürüteceksin?
وكيفَ ستنهي ذلكَ العمل عندما أخرجُ من هنا معترضةً؟

Seks kaydının nasıl yapıldığını ve şantajcının eline nasıl geçtiğini çözdüm.
اكتشفتُ كيفَ صنعَ ذلكَ الشريط الجنسي وكيفَ وصلَ لهُ ذلكَ المبتز المجهول

nasıl oldu da naylona sarılıp taşın üstüne kondu Peki? Gözüm döndü.
وكيفَ ألاَ بهِ الأمّر موثوقً بالنايْلُون علىَ المَذْبَح؟

Şimdi adamdan nasıl kurtulduğunu ve elmasların niye sende olduğunu anlat.
وأخبريني كيفَ هربتِ من هذا الرجل وكيفَ إنتهى بكِ المطاف معَ هذا الألماس

- Sıfırdan nasıl başladıkları ve bu güne nasıl geldikleri.
وكيفَ أنهم بدأو من اللاشيء وحولوه لك هذا أجل -

Acımızı ve öfkemizi nasıl eyleme döktüğümüz.
وكيفَ نحوّل أحزاننا وأوجاعنا إلى ردّ فعل.

Koşmak için oradan nasıl sıvıştı?
وكيفَ استطاعت الهرب لتقومِ بالرّكض؟

nasıl beş kere kontrol ettin?
وكيفَ تحقّقتَ منهُ خمسَ مرّات؟

Birisini nasıl bir şeytana çevirebileceğinden bahsediyor.
وكيفَ يمكنها ان تحولَ شخصاً إلى شرير

- Peki parayı alıp bir şey bulamadığını söylemeyeceğini nereden bileceğiz?
وكيفَ نعرفُ بأنكِ لن تأخذي المال وتقولي بأن لمْ يسعك العثورُ على شيء - ، لا يُمكنكم معرفةُ ذلك -

Sen nereden biliyorsun?
وكيفَ عرفتِ ذلك؟

- nereden biliyorsun?
وكيفَ تعرف ذلك ؟