"ولاءً" - Traduction Arabe en Turc

    • sadakat
        
    • sadık ve
        
    • sadık adamdır
        
    Çalışmamızda seni görevlendirmemizle birlikte aramızda bir sadakat ortaya koyacağını, bunun iki tarafın da işine geleceğini sanıyorduk. Open Subtitles وبإسناد عملنا لك، نفترض أنّها يُمكن أنْ تولّد ولاءً بيننا، ولاء يشمل كلا الاتجاهين.
    Şöyle ki, sadakatin olayı... sadakat görmek için sadakat göstermen gerekir... ve sen eline geçen ilk fırsatta onu terk ettin. Open Subtitles الولاء هو أنه عليك أن تعطي ولاءً لتأخذ ولاءً وأنت غدرت بها في أقرب فرصة سنحت لك
    sadakat gösterenler hep asılır. Open Subtitles الأكثر ولاءً دائماً مُتعلّقين به
    Onun yerine tanıdığım en dürüst, sadık ve yardım sever insan hâline geldin. Open Subtitles بدلا من ذلك أصبحت الشخص الأكثر ولاءً واهتماماً قد التقيته
    Annemin kardeşi. Bildiğim en sadık adamdır. Open Subtitles إنه شقيق والدتي، و أكثر من أعرفهم ولاءً
    Kısacası bölük komutanları Kral'a karşı bağlayıcı bir sadakat beslemiyorlardı. Open Subtitles "جوهريًّا، قادة الفصائل ما عادوا يكنّوا ولاءً للملك"
    Tek kuzenimden daha çok sadakat beklerdim. Open Subtitles لقد توقعتُ ولاءً أكثر من إبن عمي الوحيد
    Ona söyledin. Buna sadakat denmez. Open Subtitles أخبرتها بذلك, بالكاد أسمّي ذلك ولاءً
    sadakat bu olsa gerek... Open Subtitles هذا ما أسميه ولاءً
    Körü körüne sadakat sadakat değildir. Open Subtitles لا يعتبر الولاء الأعمى ولاءً.
    Kefflin, Netan'ın en sadık ve güvenilir ikinci adamlarından biri. Open Subtitles كيفلين * ، أحد الرجال الأكثر ولاءً * " لـ * نيتان * وموثوق به لدى الـ " ثوانى
    - Daha sadık ve iki kez kısırlaştırıldı. Open Subtitles -أكثر ولاءً ويُمكنُ أَنْ يَكُونَ أقوى بمرتين
    Tanıdığım en sadık adamdır. Open Subtitles أكثر رجل ولاءً قد عرفته. {\pos(192,230)}
    Tanıdığım en sadık adamdır. Open Subtitles أكثر رجل ولاءً قد عرفته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus