Gücünü hak ederek kazandığını sanabilirsin ama Doğduğun gün zaten güçlüydün. | Open Subtitles | قد تظن أنك اكتسبت قوتك، لكنك امتلكت النفوذ منذ ولادتك. |
Senin Doğduğun günden beri bu konuşmadan kaçtım. | Open Subtitles | يا إلهي لقد أجلت هذه المحادثة منذ يوم ولادتك |
Bu ne küstahlık. Ben daha sen doğmadan önce içiyordum. | Open Subtitles | يا للتمادي ، كنت أشرب البيرة منذ قبل ولادتك |
Anlatmak istediğim hikaye sen doğmadan başladı. | Open Subtitles | هذه القصة التي سأرويها لك بدأت قبل ولادتك |
Evet, ama benim kastettiğim kökenin, doğum yerin, Pandora kutusunun açıldığı yer değil. | Open Subtitles | نعم، ولكني بالطبع قصدت أصولك وليس مكان ولادتك قبل أن تسقط سخطك علينا |
Der ki: "Teknoloji sen doğduktan sonra icat edilmiş her şeydir." | TED | يقول أن التكنولوجيا هي كل ما اخترع بعد ولادتك |
Umarım doğduğundan beri sana yedirdiğim yemeklerin ve aldığım kıyafetlerin tadını çıkartmışsındır. | Open Subtitles | آملُ أنّكَ استمتعتَ بوجبتك و كلّ الثياب التي أحضرتها لك منذُ ولادتك |
Anneni, sen Doğduğun gece saklanırken buldular. | Open Subtitles | وَجدوا أمَّكَ حيث كَانتْ تَختفي في ليلةِ ولادتك |
Doğduğun gece gerçek annenden kaçırıldın. | Open Subtitles | لقد أُخِذتَ مِنْ أمِّكَ الحقيقيةِ في ليلةِ ولادتك |
Doğduğun gün, 14 saat sancı çektim. | Open Subtitles | فى اليوم الذى ولدت فيه استغرقت ولادتك 14 ساعة |
Doğduğun günden beri sana öğretilen tek şey bir erkeğin rızasını beklemek oldu. | Open Subtitles | منذ يوم ولادتك ، ترعرتِ على الإشتياق لموافقة الرجل |
Babanız doğmadan önce yazılmış, onun da babası doğmadan önce. | Open Subtitles | كتبت قبل ولادتك ,و ولادة أباك وقبل ولادة أبيه |
Sen doğmadan önce Disneyland'a gitmiştik. | Open Subtitles | اتعرف أننا ذهبنا الى ديزلاني قبل شهر من ولادتك من ولادتك |
Sen doğmadan önce annenle ikimiz buraya gelirdik. | Open Subtitles | اتعلم , أمك ,وانا دئما ناتي الى هنا قبل ولادتك. |
doğum saatini biliyor musun? | Open Subtitles | ألا تتذكر ساعة ولادتك بأى حال من الأحول؟ |
Bence bankamatik şifren doğum tarihindir. | Open Subtitles | أراهن أن رقمك السري لإستعمال حسابك في الصراف الآلي هو تاريخ ولادتك |
doğum tarihinizi kesin olarak hesaplayacak. | Open Subtitles | والذي يمكنه حساب موعد ولادتك بشكل دقيق جدا حسنا؟ |
doğduktan sonra otuz saniye bile geçse geçmişin olur ve altmış saniye sonra kendine yalan söylemeye başlarsın. | Open Subtitles | بعد ثلاثون ثانية من ولادتك يصبح لديك ماضٍ وبعد هذا بـ60 ثانية تبدأ الكذب على نفسك بشأن ذلك |
Bu insanlar seni doğduğundan beri tanıyor. Değil mi? | Open Subtitles | هؤلاء الناس الذين يعرفونك منذ ولادتك ، أليس كذلك ؟ |
Gün doğduğunda onu öldürmek zorunda kaldım! | Open Subtitles | كان يجب ان اقتلك يوم ولادتك نعم ، كان يجب عليك |
Öyle olduklarını biliyorum fakat Simpsonların Mardi Gras partisi senin doğumundan iki gün öncesinden bu yana bir gelenek olmuştur. | Open Subtitles | لكن تقليد السيمبسون لعيد السمناء وضع قبل يومين من ولادتك |
Senin doğumun insanlık adına bir lanetti. | Open Subtitles | ولادتك كانت لعنة على كل الإنسانية |
Doğumunu başarıyla önledin ama alternatif bir ailenin çocuğu olarak doğdun. | Open Subtitles | لقد منعت ولادتك بنجاح وعوضاً عن ذلك ولدت في عائلة بديله |
İkiniz de daha 2 haftalıkken, yeni doğmuş bebekken bir gece fırtına çıktı. | Open Subtitles | عندما تمّت ولادتك بعمر أسبوعين فقط كنتما أطفال كانت هناك ليلة عاصفة |
Yine de onun doğumunun gezegene verdiği etkinin aynısı olmaz. | Open Subtitles | و يطل تأثيرك على الكوكب أقل من تأثير ولادتك إياه. |
Annen seni doğururken öldü. Baban sana tecavüz etti. | Open Subtitles | والدتك ماتت أثناء ولادتك والدكَ اغتصبك أنتَ وشقيقتكَ |
Doğumdan ölüme istediğin her şeyi burada bulabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع حرفيّاً شراء كل شئ تحتاجه منذ ولادتك و حتى موتك "* "من المهد إلى اللحد |
Yeniden doğuyorsun. | Open Subtitles | أنت تعاد ولادتك |
Yeniden doğacaksın, gerçek olacaksın, kendi baban, kendi annen olacaksın, kendi çocuğun, kendi kusursuzluğun. | Open Subtitles | سيتم ولادتك من جديد, سوف تكون حقيقياً سوف تكون أنت الوالد لنفسك, وأنتَ الأم لنفسك والطفل, والكمال الخاص بك |