Paranıza da mesleğinize de ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لا أريد مالك ولا أحتاج إلى أي شيء منك. |
Satmaya ihtiyacım yok. Hemen taşınabilirsin. | Open Subtitles | ولا أحتاج لبيعه تستطيعن الأنتقال إليه الآن |
Bazı Akademi yetkililerinin bunu söylemesine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولا أحتاج بعض من شهادات رادا لتخبرني بذلك |
Onu yarın kovabilirim. Herhangi bir sebebe bile ihtiyacım yok. Beni kovmaz. | Open Subtitles | بإمكاني طرده غداً ولا أحتاج حتى سبباً لطرده |
Bakıcıya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا في الرابعة والعشرين ولا أحتاج جليسة أطفال |
Ben yetişkin bir adamım ve kimsenin elimi tutmasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا رجل ناضج, ولا أحتاج لأي أحد ليأخذ بيدي |
Biriyle birlikte olmanın tek sebebi sekstir ve benim de sekse ihtiyacım yok. | Open Subtitles | السبب الوحيد لأكون مع أحدهم هو ممارسة الجنس، ولا أحتاج الجنس. |
Benim çok arkadaşım var zaten. Daha fazlasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لديّ الكثير من الأصدقاء ولا أحتاج إلى المزيد |
Biliyorsun New York'ta harika bir işim var ve bebek yapmak için bir erkeğe ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لدى عمل عظيم ولا أحتاج الى رجل لأنجاب طفل |
Ama ruh doktoruna ve bıçaklara ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لكن لا أحتاج أطباء نفسيين ولا أحتاج سكاكين. |
- Kardeşimin, benim için torpil yapmasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولا أحتاج لأخيّ، لكي يخبرني مايجب أن أفعل |
İşlerimi kendim halletmeye alışkınım. Korunmaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | اعتدتُ معالجة الأمور بنفسي ولا أحتاج أن يحميني أحد |
Sarılacak bir şeye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | حسناً، ولا أحتاج إلى أي شيء لأتعانق معه. |
...ve bu sahte kâğıt parçasına da ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج قطعة من ورقٍ من الثّانوية، ولا أحتاج هذه الورقة المزيّفة |
Daha fazlasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لديّ الكثير من الأصدقاء ولا أحتاج إلى المزيد |
Bana daha fazla zorbalık etmene de ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولم أكن أحتاج مساعدتك ولا أحتاج مزيداً من تنمرك |
Ve bunu kanıtlamak için teste ihtiyacım yok. Üzgünüm. | Open Subtitles | أود أن أتزوجك ولا أحتاج لاختبار لأثبت ذلك |
Her şey zaten ortada. Yardıma ihtiyacım yok. | Open Subtitles | كلا، كل شيء واضح وليس غامضاً ولا أحتاج إلى مساعدتك |
Kuzeyi savunmak için sizin izninize ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولا أحتاج لأخذ الإذن منك لأجل الدفاع عن الشمال |
Broşüre de bursa da dört yıllık zaman kaybına da ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج إلى كتيب، ولا إلى منحة دراسية ولا أحتاج إلى أن أضيع 4 سنوات |
Herhangi bir şey yapmanıza gerek kalmadan, aşağıya çekiliyormuş gibi hissettirir. | TED | لأنني أشعر بجاذبية العمق ولا أحتاج فعل أي شيء. |