4 yıl bekledik. Bir dakika bile beklemek istemiyoruz. Evlenmek istiyoruz. | Open Subtitles | انتظرنا لأربعة أعوام ولا نريد الإنتظار لدقيقة أخرى، نريد أن نتزوج. |
Erkeklerin yok edilmesini istemiyoruz. Sadece cezalandırılmalarını istemiyoruz. | TED | نحن لا نرغب من الرجال أن يتحطّموا، ولا نريد أن يعاقَبوا فقط. |
Daha önce sana söylendi, zenci. Bir kez daha söylemek zorunda kalmak istemiyoruz. | Open Subtitles | لقد أخبرت ذات مرة ولا نريد أن نخبرك ثانيةَ |
O ormanda garip şeyler oluyor ve biz bunun bir parçası olmayacağız. | Open Subtitles | هناك بعض الأمور الغريبة تحدّث في الغابة هناك ولا نريد أن نكون جزءاً منه. أتفهمين ذلك؟ |
- Bu olay yüzünden heba olmanızı istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | ولا نريد ان ينتهي بالطبيب الى مريض اليس كذلك ؟ |
Biz buradaydık. Ayrıca içeri istemediğimiz biri girerse beyinlerini patlatabiliriz. | Open Subtitles | وأي أحد يأتي ولا نريد وجوده هناك سنخلع رأسه |
Bankerler gelecek burada ayak takımı insanlar istemiyoruz. | Open Subtitles | هيّا انصرفي، فلدينا مصرفيين قادمين ولا نريد غوغاء بالجوار |
Kim ve ne olduğunu biliyoruz ve sunduğun şeyin parçası olmak istemiyoruz. | Open Subtitles | نعرف من وما أنتم.. ولا نريد الاشتراك بما تقدمونه إذا جربتم هذا على أي كوكب آخر في هذه المجرة.. |
Bak, arkadaşımız ölüyor. Kimseye bir zarar gelmesini istemiyoruz, yemin ederim. | Open Subtitles | صديقنا سيموت، ولا نريد إيذاء أحد، أنا أقسم |
Artık yaşlanıyoruz ve hayatımızın öylece gelip geçmesini istemiyoruz. | Open Subtitles | لن نصغر في السن ولا نريد الحياة أن تظوفنا |
Ayrıca bir daha olduğun gibi olmadığını zannetme hatasına düşmek de istemiyoruz. | Open Subtitles | ولا نريد الوقوع في الخطأ باقتراضنا أننا نعلم جميعًا من تكون.. |
Hayır, bu FBI'a tüyo vermek olur. Ve bunun olmasını istemiyoruz. | Open Subtitles | كلاّ، هذا من المرّجح بلاغ للمباحث الفيدراليّة، ولا نريد ذلك |
Artık bu evde, acı çekildiğini görmek istemiyoruz. | Open Subtitles | ولا نريد رؤية مزيداً من المعاناةِ في هذا البيت |
Bu sürecin ne kadar sinir bozucu olduğunu biliyoruz gereksiz yere uzatmak da istemiyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن هذه العملية كانت مرهقة للأعصاب ولا نريد الإستعجال في ذلك وخصوصاً كما تعلمون |
Ama henüz oğullarının öldüğünü söylemedik. Misafirimizin onları bilgilendirmesini istemiyoruz. | Open Subtitles | ولكننا لم نخبرهما بأن ابنهما مات ولا نريد لهذا الفتى بأن يخبرهما |
Evet, tam toplanma modundayız, durmak istemiyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نقو بتعبئتهم ولا نريد التوقف عن الروتين |
Aileme ve bana kötü davranıldı... ve biz de adaletten başka hiçbir şeye razı olmayacağız. | Open Subtitles | أنا وعائلتي غاضبون ولا نريد سوى العدالة |
Aileme ve bana kötü davranıldı... ve biz de adaletten başka hiçbir şeye razı olmayacağız. | Open Subtitles | أنا وعائلتي غاضبون ولا نريد سوى العدالة |
Ama çoğumuz ölümü kabullenmeyi, onun için plan yapmayı ve hayatımızdaki önemli kişilerle onu tartışmayı istemeyiz. | TED | لكن معظمنا لا يريدُ تقبّل الموت، لا نرغبُ في التخطيط له، ولا نريد نقاش الموت مع أهم الأشخاص في حياتنا. |
Bilmek de istemeyiz. Umarım anlıyorsunuz. | Open Subtitles | ولا نريد أن نعلم، أنا متأكد أنك تفهم ذلك |
Buraya istemediğimiz birisi girerse kale otomatik olarak beyinlerini uçurmayacak mıydı? | Open Subtitles | حسبتك قلت إنه لو أتى أحد هنا ولا نريد وجوده، فإن القلعة ستخلع رأسه تلقائياً |
Hepimizin, kimsenin bilmesini istemediğimiz özel şeylerimiz vardır. | Open Subtitles | أتعلم، لجميعنا أشياء نحتفظ بها لأنفسنا ولا نريد من أحد أن يعرفها لأن دائمًا هناك شخص يعرفها |