Senin bahsettiğin sadece bir sızıntı bu da toprağın altında petrol olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | أظنّ أنّ ذلك يسمّى نزّاً ولا يعني بالضرورة وجود شيء أسفل منه |
Partinin bodrumda olacak olması kötü geçeceği anlamına gelmez. | Open Subtitles | ولا يعني ذلك بأن حفلة الطابق الأرضي سوف تكون سيئة |
İnsanları da zehirlediği anlamına gelmez bu. Katil olduğuna niye bu kadar inanıyorsun? | Open Subtitles | ولا يعني ذلك أنّها تسمّم الناس، لمَ أنتَ مقتنع جدًّا بأنّها لا تزال قاتلة؟ |
Bu, insanların iyi vakit geçirmeyi bırakması anlamına gelmiyor. Neden olmasın? | Open Subtitles | ولا يعني ذلك أنّ على الناس التخلّي عن حقّهم في الاستجمام |
Bunun anlamı işe üç kişi alabileceğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولا يعني ذلك أنني أستطيع توظيف ثلاثة فقط |
Dumbo'yu izledim, ...bu benim gol atacağım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لقد شاهدت دامبو ولا يعني هذا اني أستطيع ركل الكرة |
Ve bu onu daha iyi değerlendireceğimiz anlamına da gelmiyor. | TED | ولا يعني أنكم ستكونوا أفضل حالًا في تقييمها. |
Askerlerin işi bu. Hırsız olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الجنود، ولا يعني أنّه لصًّا. |
'Bak, senin kim olduğunu bilmemiz oyunun bittiği anlamına gelmez. | Open Subtitles | انظر، فقط لأننا نعلم من تكون انت ولا يعني ذلك بأن اللعبة انتهت |
Tek başına bir bilgiye daha hızlı ulaşabiliyor olmak onun daha güvenilir olduğu anlamına gelmez ve aynı şekilde, onu hepimizin aynı şekilde yorumlayacağı anlamına da gelmez. | TED | مجرد أن وسيلة الوصول إلى المعلومات أسرع لا يعني بالتأكيد أنه يمكن الاعتماد عليها أكثر ولا يعني بأننا جميعًا سنفسر المعلومات بطريقة مشابهه. |
Yalnızca at gibi kullanılıyor olmamız at olduğumu anlamına gelmez! | Open Subtitles | اولئك الحمقى يمتطونَ كما الخيل... ولا يعني أن نتركهم يعاملونا كذلك. |
Şu sözleri söyleyecek güvenilir bir yetişkin olacak: ''Genital tepkime seksle alakalı etkene yanıttır, eylemin istendiği veya beğenildiği anlamına gelmez, eyleme razı olunduğu anlamına hiç gelmez. | TED | وسنجد الأمل بأنه كان هناك شخص كبير جدير بالثقة ليقول، "ردة فعل الأعضاء التناسيلية تعني فقط بأنه كان هناك حافز متعلق بالجنس، ولا يعني ذلك الرغبة أو الإعجاب، ولا تعني بالتأكيد كانت هناك الموافقة. |
Bu, bir arada olduğumuz anlamına gelmez. | Open Subtitles | إنّنا نركب الطائرة نفسها يا (جاك)، ولا يعني ذلك أنّنا سويّاً |
Deneyimlerimizin adil olduğu anlamına gelmiyor ve kesinlikle ırkçılığı aşmış bir toplumun, hakkında bu kadar çok konuştuğumuz şeyin, gerçekleşmeye yaklaştığı anlamına gelmiyor. | TED | لا يعني ذلك أن تجاربنا متساوية، ولا يعني بالتأكيد أن المجتمع بعد العنصرية، وأن الشيء الذي تحدثنا عنه كثيرًا أصبح قريبًا من الحقيقة الواقعة أبدًا. |
Bu kötü bir cerrah ya da doktorsun anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولا يعني هذا أنك جراح فاشل أو طبيب سيء |
Ama bu kırılmayacağım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولا يعني أن مشاعري لا تتأذى |
Soğuk olduğu anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولا يعني أنها باردة |
Dunross yalnızlığı seviyor olması suçsuz olduğu anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن كون (دانروس) وحيدة وبدون حواقز لا يعني أنّها بريئة. ولا يعني أنّها مذنبة أيضا. |
Sinirlenmeden yapmam gerektiği anlamına da gelmiyor ve burada kalmamı sağlayan kişiden intikam almadan yapmam gerektiği anlamına kesinlikle gelmiyor. | Open Subtitles | ولا يعني أن أقومَ به بلا امتعاض وبالتأكيد لا يعني أن أقومَ به دونَ السعي للانتقامِ ممن يجبرني أن أبقى هنا |
Yedi çalışma A'yı gösterirken üç çalışma B'yi gösteriyorsa bu A'nın doğru olduğu anlamına da gelmez. | TED | ولا يعني أيضاً إذا سبع دراسات أشارت الى "أ" وثلاث أشارت الى "ب" أن "أ" هي الصحيحة. |