Bir gün ahıra gittiğimde o da oradaydı. Suratı kızarmış dili mavileşmiş, gözleri patlayacak gibiydi. | Open Subtitles | دخلة ذات يوم للحظيرة ورأيته كا وجهه شديد الحمرة ولسانه أزرق وعيناه جاحظتان |
Gözleri ve dili deşilmiş. Sen nasıl olurdun? | Open Subtitles | لقد تم خلع عينيه ولسانه كيف سيكون حاله ؟ |
Elleri, ayakları gücünü yitirip, dili dolaşmaya başlayana kadar. | Open Subtitles | ولسانه أصبح ثقيل وأستلقى متمدداً على المقعد |
Hadi ama, onu sanki bir köpeğin dili dışarıdaymış gibi takip edersin. | Open Subtitles | ,بــربك أنت تلاحقها مثل الكلب ولسانه متدلى |
O ölü olduğundan, onun ağzı ve kulağı sen olacaksın, Peter. | Open Subtitles | بما أنه قد مات يا (بيتر)، فستكون أذنيه ولسانه. |
Onu parçalanmış, dağımış gördünüz mü dili yanağında ve aleti elinde kirişten gerçek bir RocknRolla gibi sallanırken gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيته وهو مكسور ومضروب ولسانه خارج فمه وعضوه في يده وهو يسبح مع تيار الماء مثل روك ان رولا حقيقي؟ |
Bana göre, bir deveye benziyor. Hörgücünü görüyor musunuz? dili dışarıda mı onun? | Open Subtitles | شكل المجموعة كجمل , أترون سنامه ولسانه المتدلي ؟ |
Daha az esnek bir şeyiniz var mı? Vay. Gözleri ve dili gitmiş. | Open Subtitles | أليس لديك شيء أقل ضيق ؟ عينه ولسانه ذهبت |
Elini kalçalarında gezdirmiş ve dili boğazının içine dek girmiş. Bana onu tanımadığını söyleme. | Open Subtitles | كان لديه يده على مؤخرتك ولسانه أسفل الحلق! |
dili kavga sırasında bir Türk tarafından ısırılmış. | Open Subtitles | ولسانه قضمه مصارع تركي في مشاجرة رهانية |
Sadece o sert bakan küçük gözleri ve kırpık dili. | Open Subtitles | فقط عينيه الصغيره القاسيه ولسانه اللاذع |
Aşağıda, dili dışarı sarkmış, oturuyor. | Open Subtitles | إنه جالس بالأسفل ولسانه مدلّى |
Yerli bir adam, Homer Simpson, burada görülen dili elektrik direğine yapışmış olan adam bize bir video kaset gönderdi. | Open Subtitles | رجل محلّي، (هومر سمبسن)، الذي يظهر هنا ولسانه ملتصق بعامود كهرباء، سلّمنا هذا التسجيل. |
Bir adam hem kalbi hem de dili itaatkâr olana dek Müslüman değildir. | Open Subtitles | "لا يسلم عبد حتى يسلم قلبه ولسانه " |
Genelde seni dili dışarıda takip eder. | Open Subtitles | عادة يجري خلفك ولسانه متدلي |
dili de senin kadar iyiymiş. | Open Subtitles | ولسانه رائع مثل لسانك |
dili iki buçuk tondan daha ağırdır. | Open Subtitles | "ولسانه يزن 2 طن" |
O ölü olduğundan, onun ağzı ve kulağı sen olacaksın, Peter. | Open Subtitles | بما أنه قد مات يا (بيتر)، فستكون أذنيه ولسانه. |