"ولفعل" - Traduction Arabe en Turc

• bunu yapmak için
• yapabilmek için
• ve bunu yapmak

Ve bunu yapmak için, batı eğitimine ihtiyaçları var.
ولفعل هذا ، يحتاجون لتعليم على نسق غربي

bunu yapmak için bir dizi saçmalığa başvurmamız lazım. çünkü entelektüellerin ilerlemeden nefret ettiğini öğrendim.
ولفعل ذلك علينا أن نضيف بعض السخرية، لأنني اكتشفت أن شريحة المثقفين تكره التقدم.

bunu yapmak için doğanın stratejisini takip edebiliriz, çünkü evrimle çevre etkileşimi için makine tasarlarken oldukça iyi bir iş çıkarıldı.
ولفعل ذلك يمكننا تتبع خطة الطبيعة، لأنها قامت بعمل رائع عن طريق التطور، في تصميم آلات تتفاعل مع البيئة.

İyilik yapabilmek için hafızaya, cesarete ve yaratıcılığa ihtiyacımız var.
ولفعل الخير، نحتاج إلى ذاكرة، نحتاج إلى شجاعة، ونحتاج إلى إبداع،

Bunun yapabilmek için plandan kopmamalı ve çenemizi kapalı tutmalıyız!
ولفعل ذلك يجب أن نلزم الخطّة ونلزم الصمت

bunu yapmak için, köpek balığı görüşü ve köpek balığı sinir biliminde bazı uzmanlara ihtiyacım vardı ve dünya çapında bir araştırma beni tekrar University of W.A. (Batı Avustralya Üniversitesi)'ya götürdü,
ولفعل ذلك، احتجت بعض الخبراء برؤية القرش والجهاز العصبي للقرش، وبحث عالمي، مرة أخرى، قاد إلى جامعة غرب أستراليا

Fakat Mars'ta her şeyin değiştiği o zamana gitmemiz gerekir ve bunu yapmak için daha yukarı gitmeliyiz.
لكن نحتاج أن نعود قليلًا إلى الوقت الذي تغير فيه كل شيء على المريخ، ولفعل ذلك، علينا أن نذهب إلى الأعلى.

bunu yapmak için, insanı ön planda tutmamız gerekiyor.
ولفعل ذلك، يجب علينا أن نمنح الأولوية للناس.

O hâlde, bunu yapmak için bakterilerim enzim denen şeyin özel bir versiyonunu kullanıyorlar.
الآن، ولفعل هذا، تستخدم البكتيريا نوعًا خاصًا مما يطلق عليه الإنزيمات.

Einon'ın kötülüğü yok edilene kadar asla kazanmış olmayacaksın... ve bunu yapmak için de beni yok etmelisin!
لن تنتصر أبدا حتى يدمر شر أينون كليا ولفعل ذلك عليك بتدميرى

ve bunu yapmak için, en alt bölgelere gitmeliyiz. Yeraltına.
ولفعل هذا , يجب ان نذهب الى المستويات الاقل , العالم السفلي

İkili bir hayat yaşıyorum, bunu yapabilmek için de sevdiğim tüm o insanların arasında mesafa koyuyorum kendime.
إنّي أحيا حياةً مزدوجة، ولفعل ذلك أخادع كلّ الأحباء إليّ

Bunu yapabilmek için tik atılması gereken büyük kutucuklar var.
ولفعل ذلك هناك بعض الامور يجب ان تؤخذ بالحسبان

...bunu yapabilmek için kendi kaynaklarımızı elimizde tutmalı ve petrolümüzü korumalıyız.
ولفعل هذا, يجب أن نحتفظ بما لدينا... ويجب أن نصون وقودنا الحفرى

Bunu yapabilmek için de aceleye getirilmemem gerekiyor.
ولفعل ذلك، لا يُمكنني الإستعجال.

Bunu yapabilmek için, başka birine dönüşmem gerekti.
"ولفعل هذا، لابد أن أكون شخصًا آخرًا"