"ولكلّ" - Traduction Arabe en Turc

• ve
• her

Senin ve onların bildikleri hakkında onlara bir resim çizebilirsin.
بوسعكِ رسم صورة لكلّ شيء يعرفونه ولكلّ شيء تعرفينه أنتِ

Güvenlikte bir delik var beyler ve bildiğim kadarıyla bu sizden biri.
عندنا تسرّب أمن، السادة المحترمون، ولكلّ عرفت بأنّه كان أحدكم.

Kadehimi, burada eski ve yeni grubumuzla birlikte oluşumuza... ve de istediğini elde eden herkese kaldırıyorum.
لذا،نَخبالتسكّعمعأصدقائنا.. القدامىوالجُدد.. ولكلّ شخص يحصل على ما يُريد

her bir düka çoğalıp 6 bin düka olsa bile yine de kabul etmiyorum.
لو كلّ دوقية من الستّة ألاف دوقية قُسمت علي ستّة أجزاء ولكلّ جزء منها دوقية

Bunun için ve her şey için teşekkürler.
شكرًا لكِ على هذا. ولكلّ شيء. ليس عليكٍ شُكري،

Bavulum ve gitarım elimde. duracağım her yer planlanmış
♪ وحقيبتي والغيتار بين يديّ ولكلّ توقف مخطط لهُ بعناية ♪

Size ve burada yaptığınız tüm işlere tebriklerimi sunarım.
المجد لك ولكلّ العمل الذي قُمتم به يارجال

Onun ve son müşterilerinizin iletişim bilgilerini istiyoruz.
سوف نحتاج إلى معلومات الإتّصال به، ولكلّ زبائنك الآخرين.

Birkebeinerne olmak ve uğrunda savaştığımız şeyler bir onurdur.
فخور لكوني من الثوّار .ولكلّ من أقاتل لأجله

Sebepleri, kişi sayısı kadar çeşitli ve herkesin kendi hikayesi var.
- الأسباب متنوّعة كتنوّع عامّة الناس - ولكلّ منهم حكايته الخاصّة

Fakat onun ve diğer avlanan ebeveynler için yolculuğun en zor kısmı hala önlerinde.
بالنسبة له، ولكلّ الأباء الآخرون هنا، اسوا ما في الرحلة لم يأتي بعد.

Aşırı duygusal hikayelere ayıracak vaktim yok. ve herşeyin bir bedeli var.
لا وقت لديّ للقصص العاطفيّة ولكلّ شيء ثمن

Benim için bir akraba gibiydi ve herkes için öyleydi.
كانت مثل قريبة لي ولكلّ من يقف هنا.

her odacık başka işleve sahiptir ve her işlevin bir hareketi vardır.
لكلّ حجرةٍ وظيفة، ولكلّ وظيفةٍ حركة

Bu maun sandık, cenaze ve geri kalan her şey için tamam mı?
ذلك كان من أجل التابوت الماهوجني* ، للجنازة *نوع من الخشب* ولكلّ شيء ، أليس كذلك ؟

Hesaba katmadığın tek şey bu bahsettiğimiz cadılar sahip olduğumuz her şeye ve ailemize karşı sapına kadar düşmanlar.
فيما عدا أنّك استعنت ... بساحرات، وحسب علمي هنّ أعداء لنا جميعًا ولكلّ ما نملك، ولعائلتنا

her şeyin bir vakti vardır Göklerin altında her işin bir vakti vardır
لكل شيءٍ زمانٌ مُعيّن، ولكلّ أمرٍ تحت السموات وقت*:

her kampın kendi surprizi oldu :
ولكلّ معسكر عجائبه. ‏