Şişko Perez, şişko bir zihin okuyucu. fakat bu konuda iyi olduğu söylenemez. | Open Subtitles | بيريز البدين هو شخص بدين يقرأ الافكار ولكنة ليس جيدا في قرائة الافكار |
Evin etrafını dolandım, içeri girmeye uğraşıyordum... fakat ben kapıya varmadan çıktığını gördüm! | Open Subtitles | ركضت حول المنزل محاولاً الدخول ولكنة خرج من الباب الأمامى أمامى مباشرة |
Evin etrafını dolandım, içeri girmeye uğraşıyordum... fakat ben kapıya varmadan çıktığını gördüm! | Open Subtitles | ركضت حول المنزل محاولاً الدخول ولكنة خرج من الباب الأمامى أمامى مباشرة |
Bay Ripley'in hoşuna gitmemiş olabilir, ama bu kanunlarla bana tanınmış bir haktır. | Open Subtitles | سيد , ريبلى , ربما لم يحب هذا ولكنة مشروع |
Bak, Nathan arzularının şeyin peşinden koşuyor ama bu kez daha akıllıca hareket ediyor. | Open Subtitles | نايثان يريد مايريد ولكنة سوف يفعل ذلك بذكاء اكثر هذة المرة |
FBI attığı her adımı izliyordu, Ama o bunu önemsemiyordu. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية رصدت كل تحركاتة,ولكنة لم يكترث,حتى لو بداعي الحرص |
Ona haftalar önce yazmıştım. fakat cevap vermek için ya çok aziz ya da çok meşgul. | Open Subtitles | لقد كتبت إلية الأسبوع الماضي ولكنة إما متدين للغاية أو مشغول للغاية للرد |
Teşekkürler. fakat yeni sayılmaz sadece biraz daha küçük. | Open Subtitles | شكراً، ولكنة فعلياً ليس أنف جديد، فقط أصغر حجماً. |
fakat belki de senin kemer tokana ihtiyacı olduğu için kükreyemiyordur? | Open Subtitles | ولكنة فقدة بسبب العظمة الموجودة فى حزامك |
Anlarsın ya, kendi içerisinde bir artist var fakat, kendisi de çalışma sahası içerisinde ve kimse O'nu anlamıyor. | Open Subtitles | اتعلم ، انه فنان موهوب جداً, ولكنة يعمل في هذا المجال لا احد يفهمة. |
Ve vahşeti kullanmak istemiyor fakat, içindeki vahşeti dansına yansıtıyor. | Open Subtitles | ولايريد استخدام العنف ولكنة يضع العنف في رقصتة. |
Birlikte görülmesi istatistiksel olarak çok belirgin risk taşımıyor, fakat Spiga'ın göze alamayacağı bir risk oluşturuyor. | Open Subtitles | ،الاثنان معاً ليسا بالأمر الهام احصائياً ولكنة خطر لا يمكن لـ سبيجا ان تأخذ به |
fakat evvelden hiç karanlıktan korkmazdı. | Open Subtitles | ولكنة لم يكن يخاف من الظلام من قبل |
Tanrı var fakat umurunda değil | Open Subtitles | الالة موجود. ولكنة لا يعطى بسخاء. |
fakat onu cennete giden yolun yarısına kadar götürmek için bir yol bulma işi kardeşime kaldı ve ona her gün yiyecek bir şeyler getirmek benim için bir onurdu | Open Subtitles | ولكنة ترك لاخى ليفكر بطريقة... ليرفع السقف .. تقريبا الى السماء |
Ofislerinin tamamen şokta olduğunu ama bu öğleden sonra onunla buluşman için sana zaman ayırdığını söyledi. | Open Subtitles | قال أن مكتبهم فى حالة صدمة تامة ولكنة أفرغ وقتاً لك لزيارتها بعد ظهر اليوم |
Nate'in çılgın olduğunu bilirdim, ama bu çok berbat bir şey. | Open Subtitles | انا اعرف ان نايت غاضب ولكنة افسد الامر |
Ama, bu pek kolay olmayacak. | Open Subtitles | ولكنة لن يكون امرا سهلا. |
Bu trajik, Ama o birini öldürdü. Kardeşin sana ne yaptığımı anlatacak. | Open Subtitles | هذا مُحزن ، ولكنة اخذ حياة شخص آخر أخوك سيخبرك تماماً مثلما أخبرتك |
Biliyorum, Ama o daha 5 yaşında ve dünya ona, bize göründüğünden daha güzel görünüyor. | Open Subtitles | انا اعلم ولكنة فقط فى الخامسة ويجب ان يرى اشياء افضل من ذلك |
Ama o sadece bir hurda. | Open Subtitles | يستطيع ان يصنع ثروة فى اللعبة ولكنة مجرد قمامة |