Peki, ama ben bu gece bu evde kalmayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، ولكنني لن أبقى هنا الليله، حسناً؟ |
İşte patladığın zaman gelecekleri yer, ama ben burada olmayacağım. | Open Subtitles | عندما تنفجري سوف يأتوا ولكنني لن اكون هنا |
ama ben... 8:30 Chicago O'Hare'delermiş. | Open Subtitles | ولكنني لن اتبع هذا انهم على رحله 8: 30 الى شيكاغو |
Biraz, ama onu bu konuda zorlamayacağım. | Open Subtitles | قليلاً، ولكنني لن أنقلها لوظيفة من الدرجة الثالثة على هذا |
Yarın seni arayabilirim ama bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | غدًا يُمكنني الإتصال بكِ ولكنني لن أفعل ذلك |
Eminim öyledir ama takdir hakkımı meslektaş olarak değerinizi anlayana kadar saklı tutacağım. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك تفعل، ولكنني لن يكون حجز الحكم حتى أستطيع أن أحكم قيمة ك زميل له. |
Başımdan bir kanser ve bir fıtına geçti, ama ben bununla baş edemem. | Open Subtitles | , لقد واجهت سرطاناً وإعصاراً ولكنني لن أواجه هذا |
Büyükannem seni şımartmış olabilir, ama ben yapmam. | Open Subtitles | لقد كانت جدتي تدلعك .. حتى فسدت ولكنني لن أفعل هذا |
Bak, alınma ama, ben bu tarz bir yerde asla çalışmayacağım. | Open Subtitles | أنظر, لا أقصد الإهانة, ولكنني لن أذهب للعمل في مثل هذه الأماكن |
ama ben henüz bir tarih taahhüdü vermiş değilim. | Open Subtitles | انتظروا, انتظروا, انتظروا. ولكنني لن ألتزم بأي موعد حاليا |
Evet, bir anlığına düşünmüştü ama ben olsam buna takılmazdım. | Open Subtitles | نعم ، لقد صدّقت ، للحظة هناك ولكنني لن أفكّر بأيّ من ذلك |
Tabikide, ama ben buralarda olmayacağım. | Open Subtitles | بالتأكيد ولكنني لن أكون متواجدة لأُديره. |
Bu piçlere yaltanmak istiyorsan, devam et. ama ben yapmayacağım. Hoşçakal. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تتذلل لهؤلاء الأوباش امضي قدما ، ولكنني لن أفعل ذلك ، وداعا |
Eğer yapacaksan, yapmak zorunda olduğun şey buysa sen yap ama ben yapmayacağım. | Open Subtitles | لو يجب عليكي، لو أن هذا ما يجب عليكي القيامُ بِهِ.. إذهبي، ولكنني لن أفعل. |
ama ben buna şirket demezdim. | Open Subtitles | أجل، ولكنني لن أطلق على هذه الوظيفة التي تطلب التعاون |
Gitmek istiyorsa gitsin, iyi, ama onu bir daha geri almayacağım. | Open Subtitles | إذا أراد المغادرة، فلا مشكلة في ذلك ولكنني لن أرجعه |
Müttefik olmayabiliriz, ama onu senin için cezalandırırım. | Open Subtitles | قد لا نكون حلفاء، ولكنني لن معاقبته بالنسبة لك. |
Ülkeme ihanet ettim, ama onu terketmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد خانت بلدي، ولكنني لن أتخلى عنه. |
işleri ilginçleştirmeye çalışıyorsun biliyorum ama bunu yemem. | Open Subtitles | انظر، أعلم أنك تحاول جعل الأشياء ذات قيمة ولكنني لن أشتريه. |
Eminim öyledir ama sen Hunter'ı kıskandır diye seninle oynayamam ben. | Open Subtitles | اعتقد انك تحتاجين ولكنني لن افعل معك شيئا فقط لاشعر هانتر بالغيره |