"ولكنه كان" - Traduction Arabe en Turc

    • Ama o
        
    • Ama bu
        
    • ama çok
        
    • ama bir
        
    • fakat o
        
    • ama beni
        
    • ama oldukça
        
    • fakat kabadayıydı
        
    Ritchie bu işe kendi girmek istedi. Ona yardım ettim, Ama o istedi. Open Subtitles ان ريتشى هو الذى اراد هذا العمل, انا ساعدته فقط, ولكنه كان يريده
    Pek uygun bir zaman değil biliyorum Ama o konuda çok ketumdu. Open Subtitles أعني, أعلم أنه وقت غريب ولكنه كان سريا للغاية لفترة من الزمن
    Kız kardeşine ne oldu bilmiyorum, Ama o da diğerleri gibi... Open Subtitles وأجهل ما حدث لأختك ولكنه كان مماثلاً لما حدث في السابق
    Ama bu konuda tüm yaptığımızın bu konuda fikir alışverişi yapıyormuşuz gibi göründüğünden endişeliydi. TED ولكنه كان يشعر بالقلق من أن كل ما يبدو أننا نفعله هو تداول الآراء حول هذا الموضوع.
    ama çok iyi olduğu için mantıklı geldi ve ona işi verdik. TED ولكنه كان جيدًا للغاية، كان الأمر منطقيًا، ولذلك منحناه الوظيفة.
    Geçen aydan beri yok efendim, Ama o zaman iyiydi. Open Subtitles ليس منذ الشهر الماضي يا سيدي ولكنه كان بخير عندها
    Ama o senin hastandı, Doktor. Eğer tedbirler yeterince iyi değilse, bunu birilerine anlatmalıydın. Open Subtitles ولكنه كان مريضك يا دكتور، إذا كانت الأجراءات الوقائيه غير جيده كان يجب عليك أن تخبر شخص ما
    Ben çok iğrenç bulurdum Ama o onlara bayılırdı. Open Subtitles شخصيا كنت وجدت الأمر مقززا ولكنه كان يعشقها
    Çıktığında, Ivan'a geri dönmek istedi... Ama o seninleydi. Open Subtitles وعندما خرجت أرادت أن تعود إلى إيفان ولكنه كان معك
    Ama o Fransızdı. Onların zevklerini anlamak imkansız. Open Subtitles ولكنه كان فرنسيا مما يصعب امكانية فهم ذوقه
    Hepimiz tehlikeli insanlardık herhalde Ama o farklıydı. Open Subtitles أعتقد أننا كلنا كنا أشخاص خطرون ولكنه كان مختلف
    Ama o dünyadaki en yalnız adamdı. Open Subtitles ولكنه كان أكثر الرجال الذين يشعرون بالوحدة في العالم
    Ondan istemedim bunu Ama o dürüst biriydi ve ben de temize çıktım. Open Subtitles لم أسأله ذلك، ولكنه كان مباشراً وخرجت شبه نظيف
    Bu konuda bir şey bildiğinden değil; Ama o zamanlar benim için önemliydi. Open Subtitles ليس لأنه كان يعرف كل شيء بشأن ذلك ولكنه كان دافعاً بينما لم يكن لدي أي شيء
    Sürmedi, Ama o bizim tek arkadaşımız gibi bir şeydi. Open Subtitles لم يفلح الآمر ولكنه كان الصديق الوحيد الذى لدينا
    Annem de onu bulmaya gitti, Ama o kaçırılmıştı. Open Subtitles ولهذا ذهبت هناك لتبحث عنه ولكنه كان قد اختُطف
    - Ama bu olduğunda o hapishanedeydi. - Danny'nin arkadaşları var. Open Subtitles ولكنه كان فى السجن وقت حدوث هذا دانى لديه اصدقاء
    Bunu kabul ediyorum Ama bu kaderdi hatta belki de şans, hapse girmeme sebep olan... Open Subtitles أتقبل ذلك، ولكنه كان القدر وربما حتى الحظ هو ما أرسلني للسجن، بقدر ما فعل حادث السيارة
    ama çok cesur davrandı. Hayata bakış açısı değişti. Open Subtitles ولكنه كان شجاعاً واكتسب رؤيا عظيمة للحياة.
    Hayır ama bir adamın tecavüzüne uğrayan ve soyulan birisini tanıyor. Open Subtitles كلاّ ولكنه كان يعرف شخصا تمت سرقته واغتصابه من قبل رجل
    Fakat, o yalan söyledi. Ertesi akşam yine yaptılar. Open Subtitles ولكنه كان يكذب فعلوها مرة اخرى في الليلة التالية
    ama beni ilk görüşünde zaten var olan bir aşkı hatırlamış. Open Subtitles ولكنه كان لديه دافع من وراء ذلك حبه لي من النظرة الأولى
    Aklımdan geçtiğini hatırlıyorum, ama oldukça önemsizdi. Open Subtitles أذكر أن هذا خطر ببالي ولكنه كان أمر غير مهم كلياً
    Luciano akıllıydı fakat kabadayıydı, sokak serserisiydi. Open Subtitles كان ( لوتشيانو ) ذكيًا ولكنه كان قويٌ كذلك ورجُل نزيهًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus