"ولكني لست" - Traduction Arabe en Turc

• ama değilim
• Ama ben
• değilimdir

Benim asabi biri olduğumu düşünebilirsin ama değilim.
لابد أنكِ تعتقدين بأني حادة المزاج، ولكني لست كذلك.

Uzun süredir kendimi hayatta kalan biri sanıyordum ama değilim.
لوقت طويل وأنا أظن أني ناجياً ولكني لست ذالك

İyi biri olmaya çalışıyorum, ama değilim.
لقد كنت أحاول أن أكون شخصًا صالحًا، ولكني لست كذلك

Bu resimler Simla'da çekilmiş. Ama ben orada hiç çekilmedim ki!
هذه الصور تم التقاطها في سيملا ولكني لست على علمٌ بها

Avukatının önemli yerlerde tanıdıkları olabilir Ama ben tuzağa düştüm teorisine kanmam.
ربما محاميك لديه أصدقاء في أماكن حساسه ولكني لست مؤمناً بنظرية التساهل

Affedersiniz. Yazılı testlerde o kadar iyi değilimdir.
عذراً سيدي , ولكني لست جيداً في أداء الاختبارات التحريرية

Eğer baban olsaydım, kıçına sağlam bir şaplak atardım ama değilim işte.
ولو كنت والدكِ لصفعتكِ جيداً ولكني لست كذلك

Kötü bir mahkum olduğumu zannediyorlar, ...ama değilim, yemin ederim, değilim.
انهم يعتقدون بأني سجين سيء، ولكني لست كذلك ، اقسم باني لست كذلك.

Suçlu olsam neyse ama değilim.
على الأقل لو كنت مذنباً ولكني لست مذنباً

Bu striptizciymişim gibi düşünüyorsun ama değilim bir anneyim sorumluluklarım var, bir oğlum var.
تظن بأنني تلك الراقصة للتعري، ولكني لست كذلك بل أنا أم... لدي مسؤولية، لدي إبن

Ki o yüzden kaçtım ve iyi adam olmaya çalıştım ama değilim!
-وهذا سبب هروبي لقد كنت أحاول أن أكون شخصًا صالحًا، ولكني لست كذلك

ama değilim.
ولكني لست كذالك

- Öyle olmalıyım, ama değilim.
-يجب أن أغضب، ولكني لست غاضباً

Sizi bilmem Ama ben henüz sürücüsüz otobüs için hazır değilim.
لا أعلم رأيكم ولكني لست مستعدّاً لركوب حافلة بدون سائق.

Evet burası bir işyeri, Ama ben iş adamı değilim.
أجل، هذا مكتب عمل ولكني لست رجل أعمال بالضرورة.

Onun söyleyecek bir şeyi olmayabilir, Ama ben gerçekten de bir insan değilim.
قد يكون موقفه ميؤوس منه ولكني لست بشرية أصلاً.

Şef benim orada olmamı istedi Ama ben istemedim.
طلب مني الرئيس ولكني لست في مزاج للذهاب.

Ama ben aptal değilim.
ولكني لست مناسباً في الـ 11 ساعة القادمة

- Sana tarih öğrencisi olduğum konusunda yalan söylediğim için üzgünüm Ama ben bir gazeteci değilim.
اسمع,انا اسف لاني كذبت عليك بخصوص اني ادرس التاريخ ولكني لست صحفيا

Çünkü berbat ders anlatıyorum ama kötü bir konuşmacı değilimdir.
لأني مُحاضرٌ سيء للغاية, ولكني لست متحدثا سيئا

Hayır, ben büyük konuşurum ama göründüğüm kadar azimli değilimdir.
لا, كلامي كبير, ولكني لست صلب كما أبدو.