- Sizleri bilmem ama benim yapmam gereken gerçek işlerim var. | Open Subtitles | لا أدري عن البقية ولكن أنا لدي عمل حقيقي لأقوم به |
ama benim burada olmamın sebebi, size cevabı bulmaya ne kadar yaklaştığımızı anlatmak. | TED | ولكن أنا هنا لأخبركم فقط, كم اقتربنا من الإجابة على هذا السؤال |
Fakat,ben Los Angeles'ın su sorunundan bahsedeceğim. | TED | ولكن أنا سأتحدث عن مشاكل المياه في لوس أنجليس الآن. |
Fakat ben 2. kan sahibini arıyorum. | Open Subtitles | ولكن أنا أبحث في ما يبدو أن التبرع بالدم الثانوي. |
ama seni yarın ararım oldu mu? | Open Subtitles | ولكن أنا فقط .. لا أستطيع حاليا ولكن سأتصل بك .. |
- Önceliği hep kendisine veriyor. - Ama ben kendi başımayım. | Open Subtitles | هو دائما يضع نفسه أولاً - ولكن أنا حر بمفردي - |
Bunun benim davam olmadığını biliyorum ama çok endişeleniyorum Dan. | Open Subtitles | أعرف أن هذا ليس حالتي، ولكن أنا ينقط خارجا، دان. |
Evde gereçlerim var. Ama senin o bölgene iğne yapamam. Tamam mı? | Open Subtitles | نعم، لدى مجموعة، ولكن أنا لا تجعل النار الخاص بك هناك، الصحيح؟ |
Bu, korkularımdan doğan bir kurguydu, ama ben ona inandım. | TED | لقد كان هذا وهما توّلد من الخوف ولكن أنا صدقته. |
Belki daha önce bu özelliklerin bazılarını tecrübe etmişsinizdir. Ancak benim şu an bahsettiğim fiziksel özellikler, diğerleri değil. | TED | ربما كنت قد شهدت بعض من هذه الخصائص من قبل، ولكن أنا أتحدث عن الخصائص الفيزيائية، غير تلك الأخرى. |
Genelde bu kadar sorun etmezdim Ama şu anda çok endişeliyim. | Open Subtitles | عادة لا أصاب بالذعر من هذا، ولكن أنا أشعر بقلق شديد. |
Affedersiniz, ama benim de kendi dertlerim var. | Open Subtitles | أنا آسف لأنى لم أقدر أن أفعل الأفضل ولكن أنا الآخر لدى مشاكلى الخاصة |
ama benim bunun için berbat bir egzersiz aletine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولكن أنا لست بحاجة إلى أي النتنة المتمرن. |
Onlar, bunun yanlış olduğunu düşünüyorlar ama, benim de onların niye böyle düşündükleri hakkında hiç bir fikrim yok. | Open Subtitles | انهم يعتقدون أنه من الخطأ، ولكن أنا شخصيا ليس لدي أي فكرة لماذا يظن أن هذا كان خطأ. |
Fakat ben Siddhart' in hakkını nasıl ödeyeceğim beni meğer ne kadar çok seviyormuş ki bana ve cinnetime tahammül gösterdi. | Open Subtitles | ولكن أنا مدينة لسيهدارت لحبه الشديد ولتحمله جنوني |
Gurur duydum Fakat ben sadece ailesine bakmaya çalışan bir aktörüm. | Open Subtitles | هذا اطراء ولكن أنا مجرد ممثل يحاول أن يعمل من أجل أسرته |
Fakat ben gerginim, çünkü senin kardeşinin kız arkadaşı ve babam arasında anlamlı bir fark göremiyorum. | Open Subtitles | ولكن أنا قلقة لأنني لا أستطيع أن أرى أيّ فرق ذا معنى بين أبي وخليلة أخيك |
Kim olduğunu biliyorum, nasıl biri olduğunu da ama seni hala seviyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما كنت. ولكن أنا أحبك بأي شكل من الأشكال. |
Orada olmayacağım ama seni ameliyat etmenin çok hoş olacağına eminim. | Open Subtitles | لن أكون هناك ، ولكن أنا متأكد أنها سوف عمليّة لطيفة لكِ |
- Ama ben hasta değilim. - Daha başarılı olacağınızı diliyoruz. | Open Subtitles | ولكن أنا لست مريضاً - نتمنى لك الكثير من النجاح - |
- Ama siz ikinize birer içki ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | ولكن أنا أنوى شراء مشروب لكما أنتما الإثنين نعم |
Bilirsin, normalde, bunun için esprili bir cevabım olurdu, ama çok yorgunum. | Open Subtitles | تعلمون، عادة، كنت أود أن يكون عودة بارع لذلك، ولكن أنا متعب جدا. |
Senin yerinde olsam, bırakırım birbirlerini gebertsinler ama... senin yerinde değilim. | Open Subtitles | لو أدعهم يقتلون بعضهم لو كنت مكانك ولكن أنا لن أقتلهم |
Bak nasıl bir oyun oynadığını bilmiyorum, ama ben acil servis pilotuyum. | Open Subtitles | أنظر لا أعلم أي لعبة أنت تلعبها ولكن أنا طيار طبي طارئ |
Belki de. Ancak bazen merak ediyorum, aptallık mı ediyorum diye. | Open Subtitles | ربما ، ولكن أنا بدأت أعتقد . أنني لم أكن أحمق |
Ama şu anda mutluyum. Bazı cevaplar almak iyi geldi. | Open Subtitles | ولكن أنا سعيد الان من الجيد الحصول على بعض الاجوبة |