Çok garip bir seçim olduğunu düşünmüştüm, ama ev ödevi için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أظن انى وجدته اختيارا غريبا, ولكن, قال انه من اجل مشروع واجب منزلى |
Onu yatağında ziyaret edip edemeyeceğimi sordum ama acısının çok büyük olduğunu ve bu haliyle görünmek istemediğini belirtmiş. | Open Subtitles | سألت إن كان بإمكانى زيارته فى فراشه ولكن قال أن آلمه فظيع ولا يريد أن يراه أحداً فى تلك الحالة |
Pekala ondan ayrıl dedin ama o, onunla bir hayatı olduğunu söyledi bir kızı olduğunu ve tam orada, aniden kullanıldığını anladın. | Open Subtitles | إذن، أمرتِه أنّ عليه هجرها ولكن قال أنّ لديه حياة معها، ابنة وعند تلك اللحظة، فقدتِ أعصابكِ أدركتِ أنّه كان يستغلّكِ |
Mike beni dinlemez ama seni dinler. | Open Subtitles | وعدم الاستماع الى مايك لي ، ولكن قال انه سوف يستمع إليك. |
ama sadece birkaç küçük masa olduğunu ve kamyonun en arkasında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولكن قال أنّها كانت مُجرّد بضع طاولات صغيرة موضوعة في الجزء الخلفي من الشاحنة. |
Ben ilişkimiz olduğunu doğrularım ama Oska'nın şirketi yalan olduğunu söyleyip beni zor durumda bıraktı. | Open Subtitles | اعترف بهذا ولكن قال ببساطة أن هذا ليس صحيحا واحرجني |
Bana inanmayacaklar ama Jacky onlara bunu Rena at Cliquot'un yaptığını söylemiş. | Open Subtitles | انهم لم يصدقوني ولكن قال لهم جاكي ان رينات كليكوت هو فعل ذلك |
Bunun hakkında düşüneceğimi, ama benim çok fazla şey gördüğümü söyledi. | Open Subtitles | أنني تفكر في ذلك ولكن قال إن عنيدا بالفعل أظهر لي الكثير |
Onunla ayrılıyorum ve o umrunda değilmiş gibi davranacak ama umursayacaktır. | Open Subtitles | أنا أنفصل عنه وهو سوف يتصرف وكأنه لا يهمني ، ولكن قال أنه سوف. |
Dün olabilirdim, ama Lobo onun yerine, onu orospu çocuğu öldürmemi söyledi. | Open Subtitles | أنا يمكن أن يكون لها أمس، ولكن قال لوبو لي قتلها بدلا من ذلك، ابن العاهرة. |
Evet öyleydi, ama doktor stresli durumlardan kaçınmamı söyledi. | Open Subtitles | نعم، كانت، ولكن قال الطبيب أنني يجب أن تجنب المواقف العصيبة. |
Biliyorum çok yanlış, ama dedim. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه من الخطأ، ولكن قال لي ذلك. |
Kadının yaşadığım ikilemde hiç bir önemi yok, ama Marcus göre, insan mesleki hayatını duygusal arkadaşı ile paylaşmalı ve bu da karşılıklı olmalı. | Open Subtitles | هي غير مرتبطه بقضيتنا ولكن قال انه يشعر أنه لا بد من تقاسم حياة المرء المهنية مع شريك واحد رومانسي |
ama bu yazar dün gece Rialto sinemasının arkasında öldürüldü. | Open Subtitles | هل رجل الميليشيا حقًا يريد المسدس في اللقطة؟ لقد طلبتُ منه ذلك ولكن قال, "إنه ليس مسدسًا إنه بندقية. |
Ayakkabılarım kötü aslında..ama daha uzun olmak için giydirdiler | Open Subtitles | حذائى ؟ ولكن قال يان اننى على أن أكون أطول, لذا... |
Üç, dört kişi varmış ama içlerinden sadece birinin, polis olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كان هناك ثلاثة أو أربعة منهم ولكن قال بأن هناك شرطي... |
Sürekli yaptığı bir işi varmış ama bırakması gerektiğini, yoksa işin onu öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | كان لديه مزعج متكرّر ولكن... قال أنّ عليه الإستقالة لأنّه سيقتله |
Konuşamayacağını ama diğer gün buluşunca her şeyi anlatacağını söyledi. | Open Subtitles | ومن ثمّ قبل بضعة أيام، واجهته أخيراً. وقال أنّه لا يستطيع الكلام، ولكن قال لي أن أقابله في اليوم التالي وسيُفسّر كلّ شيء. |
ama sana zarar vermek istemedi. | Open Subtitles | ولكن قال انه لا يريد أن يضر بك. |
Bildireceğim ama davayla ilgili bir şey söyledi. | Open Subtitles | سأفعل، ولكن قال شئ ما حيال القضية |