İkimizin de kökten değişemeyeceğini biliyordum ama yine de bu konuda konuşabiliyorduk. | Open Subtitles | ادركت انه لا يستطيع اي منا التغير ولكن كنا نتحدث عن ذلك |
Çok salakça olduğunu biliyorum, ama biz sadece bir grup çocuktuk. | Open Subtitles | أعلم أنه نوعاً ما سخيف ولكن كنا مجرد حفنة من الأطفال |
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz efendim ama bunu görmeniz gerektiğini düşündük. | Open Subtitles | آسف،لازعاجك، يا سيدي، ولكن كنا نظن انه يجب أن تشاهد هذا. |
ama, az çok arkasında toplanmak ve bir şeyler kurmak için gerçekten doğru kişiye ihtiyacımız olduğunu da biliyorduk. | TED | ولكن كنا نعرف أننا بحاجة فعلا للشخص المناسب إلى نوع من الاحتشاد وراءه، وبناء شيء ما. |
Pekâlâ, belki de bu tamamen imkânsız değildir dedik, ama gerçekten şüpheliydik. | TED | فكان لسان حالنا الرضى، ربما أنه ليس مستحيلاً تماماً، ولكن كنا حقاً متشككين. |
Çok güzel değildi ama gençtik ve birbirimizi seviyorduk. | Open Subtitles | لم تكن كبيرة، ولكن كنا شباباً لقد أحببنا بعضنا |
9 yıldır evliyiz ama daha önce de birlikteydik. | Open Subtitles | نحن متزوجان لمدة 9 سنوات ولكن كنا سويةً قبل ذلك |
9 yıldır evliyiz ama daha öncede birlikteydik. | Open Subtitles | نحن متزوجان لمدة 9 سنوات ولكن كنا سويةً قبل ذلك |
Normalde, bir çift ultimatomdan partiye atlamaz, ama çok önemli bir şey getiriyorduk. | Open Subtitles | عادةً, لا يذهب الزوجان من إنذار اخير إلى حفلة ولكن كنا مسؤولين عن جلب شيء مهم جداً |
Size birkaç soru sormak istiyoruz ama silahınızı bırakırsanız, kendimizi daha rahat hissedeceğiz. | Open Subtitles | نود أن أسألك بعض الأسئلة، ولكن كنا يشعرون بمزيد من الراحة إذا لم يكونوا مسلحين. |
Benden çok daha büyüktü ama beraber çizgi filmi izler ve oyun oynardık. | Open Subtitles | وكان الكثير من كبار السن، ولكن... كنا نود نفس الرسوم، عبت نفس الألعاب. |
Annemim benim uşağımla dans etmesi gerekir ama Bates buradayken bunu es geçerdik. | Open Subtitles | المفترض أن ترقص أمي مع خادمي الخاص ولكن كنا نتناسى الأمر عندما كان بايتز موجود |
ama sonunda düşündük ve istediği buysa gitmeli dedik. | Open Subtitles | ولكن كنا نظن أنه إذا كان هذا هو ما تريده فيجب أن تذهب |
Bak, olan oldu, ama bu şişenin, bu işi başardığım zaman için olduğunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | انظري, اعلم بأن الامور على ماهي عليه ولكن كنا دائما نقول بأنه هذه القاروره مخصصه لنجاحي و |
ama gençtik, çok boş zamanımız vardı. | Open Subtitles | ولكن كنا شباباً صغار ولدنيا متسع من الوقت |
ama bu parayı yıllardır biriktiriyoruz. | Open Subtitles | ولكن كنا إنقاذ ما يصل هذه الأموال لسنوات. |
- Bakın bunu nasıl söyleyebileceğimizi bilmiyoruz ama sizin için endişelendik. | Open Subtitles | اسمعوا، لا نعرف كيف نقول هذا ولكن كنا قلقين عليكما يا رفاق |
Bu düşünceni ve beyninin çalışma şeklini beğendim ama bundan biraz daha büyük bir şey düşünelim. | Open Subtitles | .. هذا تفكير جيد فعلاً وأنا .. أحب طريقة تفكيرك ولكن كنا نفكر في شيء .أكبر كثير من هذا |
ama her taraftan baskı yapılıyordu ve mecbur kalmıştık. | Open Subtitles | ولكن كنا الحصول على الكثير من القرف من الجميع أننا كان ل. |
Hapishane yaz kampına benzemez ama geçinip gidiyoruz işte. | Open Subtitles | ليس وكأن السجن كان مثل المخيم الصيفي ولكن كنا جميعاً على إنسجام |