5 yıldır buraya geliyorum ama Daha önce hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | أقوم بذلك علي مدار خمس سنين ولم يسبق لي رؤية شيء مثل هذا |
Daha önce hiç tanışmamışlardı ve gerçekten de şiddetli bir tartışma yaptılar ve yine de birbirleriyle anlaşıyor gibi görünüyorlardı. | TED | ولم يسبق لهما أن تقابلا قبل ذلك اليوم، ودار بينهما نقاش قوي للغاية ولكن بدا أنهما انسجما معًا بالرغم من ذلك. |
Buradan hep geçiyorum ve Daha önce hiç radyo görmemiştim. | Open Subtitles | لقدمررتمن هنامراتعديدة.. ولم يسبق لي أن رأيت مذياعاً |
Gizemli ve trajik bir rol Ve Daha önce hiç böyle bir rol almadım. | Open Subtitles | إنّه دور مظلم, ومأساويّ, ولم يسبق لي أن قمتُ بهكذا دور. |
Farklı eyaletlerde yaşıyorlardı ve hiç karşılaşmadılar. | Open Subtitles | لقد عاش ضحاياه في ولايات مختلفة ولم يسبق لهم أن قابلوا بعضهم أبدا |
Efendimiz ve kurtarıcımız da sandalet giyerdi ve hiç evlenmedi. | Open Subtitles | إرتدى المسيح دوماً خفّين ولم يسبق له الزواج |
Senin boynuna Daha önce hiç bu kadar yakın olmamıştım, müthiş yüzünü vücuduna bağlayan bu müthiş uzvuna. | Open Subtitles | ولم يسبق لي أن كُنت قريباً لرقبتكِ لهذه الدرجة والتي تمثل أفضل قاعدة لرأسكِ |
Bu çok önemli. Daha önce hiç oksi almadı. | Open Subtitles | فهو مصاب ولم يسبق له التقدّم إلى تجربة أداء من قبل |
General, senelerce yanınızda savaştım lakin Daha önce hiç böyle kötü durumda kalmamıştık. | Open Subtitles | ايّها الجنرال، لقد قاتلت معكَ كلّ هذه السنين، ولم يسبق انّ كنّا في مثل هذه الحالة السيئة. |
Daha önce hiç gelmemiştin. Onu kastetmiştim. | Open Subtitles | ولم يسبق لكِ التواجد هنا هذا كل ما عنيته |
Sen benim en iyi arkadaşımsın ve senin gibi biriyle Daha önce hiç tanışmadım. | Open Subtitles | أنت صديقي الأفضل, ولم يسبق لي أن صادفتُ شخصاً مثلك من قبل. |
Ve ben Daha önce hiç cenazeye gitmedim... ve korktum, eğer gidersem... | Open Subtitles | ولم يسبق لي أن ذهبتُ إلى جنازة من قبل.. وكنتُ أخشى أنني لو ذهبتُ في جنازته.. |
Yolculukla aram iyi değildir ayrıca Daha önce hiç uçağa binmedim. | Open Subtitles | ولا أسافر بشكل جيد ولم يسبق لي ابدا أن كنت على متن طائرة |
Daha önce hiç böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | ولم يسبق لي أن رأيت شيئاً كهذا |
15 yaşındaydım. Daha önce hiç öpüşmemiştim bile. | Open Subtitles | كنت بال15 , ولم يسبق لي أن قبّلت من قبل |
- Yok. - Daha önce hiç bacak da kesmedim. | Open Subtitles | ولم يسبق لي القيام ببتر ساق أيضاً |
Daha önce hiç silahlı araç göndermemiştik Mali'ye. | Open Subtitles | ولم يسبق لنا من قبل ارسال طائرات الى مالى . |
Daha önce hiç bu kadar gururlu, bu kadar umutlu olmamıştım. | Open Subtitles | ولم يسبق أن أكون أكثر فخراً وتفاؤلاً |
30 yıldır bu işin içindeyim ve hiç bir olaydan suçlanmadım. | Open Subtitles | كنت أقوم بالأعمال لـ30 سنـة ولم يسبق وأن أتّهمت بجريمـة |
Her zaman arkadaşlarının peşine düşüyorum ve hiç kurtulmadığım olmadı. | Open Subtitles | ما عداي أنا, أنا دائما أُسيء لأصدقائك ولم يسبق لي أن لم أفلت من العقاب |