"وليستْ" - Traduction Arabe en Turc

    • değil
        
    Sarsıntı değil. Open Subtitles يقول التّقرير أنّ السخونة هي من تسبّبتْ في الشقوق وليستْ الصّدمة.
    Bunun yanında, çadırlar satılıktır kiralık değil, fakat birazcık daha fazla bir depozito ile, bayrağınızı kasabaya daha yakın bir yere çakabilirsiniz. Open Subtitles على الرّغم من ذلك، فإنّ الخيم للبيع وليستْ للإيجار، لكن بإيداع أكبر، بإمكانكَ أن تُقيم في مكانٍ أقرب للمدينة.
    Kurula ilerleme mesafesini fazla göstermiş olman da benim suçum değil. Open Subtitles وليستْ غلطتي أنّكَ بعتَ عدد الأميال بإفراط للمجلس شرقًا.
    Gelecekte arabaların nasıl olacağının bir örneği değil. Open Subtitles وليستْ مثالاً لما ستبدو عليه السياراتُ في المستقبل
    Atın fikri bu yönde, benim değil. Open Subtitles كانت تلك فكرة الحصان, وليستْ فكرتي.
    Carter, cinayet masasında çalışıyor, tatlım. Kurban Biriminde değil. Open Subtitles (كارتر) تعمل في "قسم جرائم القتل" يا حلوتي، وليستْ في "وحدة الضّحايا الخاصّة"
    Alator için çalışıyormuş, Morgana için değil. Open Subtitles لقد كانتْ تعمل لدى (آلاتور) وليستْ (مرجانة).
    Gücünün kaynağına. Ziyafet için değil. Open Subtitles مصدرُ قوّتِه وليستْ للموائدِ
    o zaman bu senin değil onların hatasıydı. Open Subtitles -إذنْ فتلكَ غلطتهم وليستْ غلطتكَ .
    Birini değil. Open Subtitles وليستْ واحدةً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus