"ومنع" - Traduction Arabe en Turc

    • engel
        
    • engellemek
        
    • yasakladı
        
    • engelleyebilseydin
        
    • durdurmak
        
    • önlemek
        
    Özgür Gözetleme yasası altında, hükümete karşı bir suça karışmak ve bir resmi gözlem aracının, çalışmasına engel olmak. Open Subtitles ، من قسم حرية ملاحظة التصرفات إنه قسم من الحكومة يعمل فى معرفة ومنع وكذلك الدخل فى شئون
    Şu kapıyı kapatabilirsek avluya daha fazla girmelerine engel oluruz. Open Subtitles إن تمكنا من إغلاق هذه البوابة ومنع المزيد من اقتحام الساحة يمكننا التخلص من هؤلاء السائرين سنسيطر على الحقل بحلول الليل
    Enerji dengesini tekrar sağlamak ve daha fazla ısınmayı engellemek için gereken değişim bu. TED ذلك هو التغيير المطلوب لإرجاع توازن الطاقة ومنع المزيد من الاحترار.
    İşte bu yüzden buradayız - neyin yanlış olduğunu görmek ve bir daha olmasını engellemek için. Open Subtitles حسنا لهذا نحن هنا لنرى ما الخلل الذي حدث ومنع حدوثه مرة أخرى
    Bir seferinde, Yahudiler su istediklerinde, bir Ukraynalı geldi ve su vermelerini yasakladı. Open Subtitles ذات مرة عندما صاح اليهود بطلب الماء ذهب جندي أوكراني... ومنع عنهم الماء
    Maske takıp onun başına gelenleri engelleyebilseydin yapmaz mıydın bunları? Open Subtitles إذا كنت تستطيع ارتداء القناع ومنع ما حدث لها -أتقول لي أنك لم تكن لتفعل؟
    Bu yüzden doğurganlığı düzene sokmak, üremeyi durdurmak için bazı deneyler yaptık. Open Subtitles لذا سمحنا ببعض التجارب لتنظيم الخصوبة ومنع الاستمرار بالانجاب
    Bunu başarmanın tek yolu dünyayı iyileştirmek, başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek ve şefkat teşvik etmek.'' TED الطريقة الوحيدة لفعل ذلك هي تحسين العالم ومنع الآخرين من التصرف بنفس الطرق وتعزيز التعاطف
    Yılanın başını küçükken ezmemizi ve bu tür olaylara daha gerçekleşmeden engel olmamızı sağlayacaktı. Güzel düşünce. Open Subtitles ،لتقوم بوأد الجرائم في مهدها .ومنع حصول حوادث كهذه قبل أن تحصل
    Böylece daha kaç kişinin öldürülmesine engel olabileceğimi Tanrı bilir. Open Subtitles ومنع موت الكثير من الأشخاص ، الرب وحده يعلم كم سيكون عددهم
    Kabağın geniş yaprakları, toprağın nemli kalmasına yardım eder ve yabani otların büyümesine engel olur. Open Subtitles سكواش، لها أوراق كبيرة تساعد على الحفاظ على رطوبة التربة ومنع الحشائش من النمو.
    - Görevimiz Kader Mızrağı'nı geri almak ve düşmanların eline düşmesine engel olmaktı. Open Subtitles كانت مهمتنا استعادة رمح القدر ومنع وقوعه في أيادي العدوّ.
    Kağıttan kent, bir haritaya telif hakkı ihlaline... engel olmak için konan sahte kasabadır. Open Subtitles المدينة الورقية هي مدينة زائفة يقوم رسامو الخرائط بوضعها لتسهل عملية إثبات حقوق أعمالهم ومنع سرقتها"
    Terörizmi engellemek de FBI'ın en önemli işi. Open Subtitles ومنع الإرهاب هو الأولويّة العليا للمباحث الاتحاديّة
    Hedefimiz tüm tehlikeleri yok etmek ve herhangi bir kanitin imha edilmesini engellemek. Open Subtitles أهدافنا هي تصفية أيّة تهديدات، ومنع تدمير أيّ دليل.
    Hedefimiz tüm tehlikeleri yok etmek ve herhangi bir kanıtın imha edilmesini engellemek. Open Subtitles أهدافنا هي تصفية أيّة تهديدات، ومنع تدمير أيّ دليل.
    Duygusal olarak zor olan durumlarda vücudun ağlama ihtiyacını engellemek çok sağlıksız. Open Subtitles ومنع حاجة الجسم للبكاء في مواقف عاطفية صعبة غير صحي.
    Aslında reflüyü engellemek ve yiyeceklerin boğazdan geri çıkmasını önlemek için amacıyla özofajiyal sfinkter olarak kullanılıyor. Open Subtitles حسنا، هي عادة تستخدم للمصرة المريئية لتقليل الارتجاع ومنع الطعام من العودة للحلق،
    Adamı kapı dışarı edip, kızına evden çıkmayı yasakladı. Open Subtitles طرده خارجًا ومنع إبنته من الرحيل
    Tüm varlığını o demiryolunu yapmak için kullandı ve ülkenin %99'ına erişimi yasakladı. Open Subtitles لقد استنفذ كل ثروته لبناء تلك السكك الحديدية ومنع الدخول إلى 99% من البلاد
    Maske takıp onun başına gelenleri engelleyebilseydin yapmaz mıydın bunları? Open Subtitles إذا كنت تستطيع ارتداء القناع ومنع ما حدث لها -أتقول لي أنك لم تكن لتفعل؟
    Zamanda yolculuk ederek, onu avlamak ve güç sahibi olmadan önce durdurmak için özel bir takım kurdum. Open Subtitles حشدت فريقاً منتخباً لمطاردته عبر الزمن ومنع استفحال قوته
    Bir levha düşünün Demiryolu ve banliyö hattını ayırmak amacıyla kullanılıyor demiryolu hattına cisimlerin atılmasını önlemek için. TED وهي تعمل كشاشة لحماية السكة الحديدية والمسافر ومنع الأشياء من السقوط على القضبان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus