ve bu olaydan sonra insanlar bataklıkta kaybolmaya başladılar. | Open Subtitles | ومن تلك النقطة فصاعداً بدأ الناس بالإختفاء من ذلك المستنقع |
ve bu ülke göçmenler tarafından kurulmuştu, ve o adetler ve kültürler bizi şu anki halimize getirdi. | Open Subtitles | وهذا البلد كان أسسها المهاجرون، ومن تلك العادات والثقافات التي شكلت ومصبوب لنا. |
Yüzde onu. ve bu isabet eden yüzde onun yüzde on altısı patlamadı bile. | TED | ومن تلك القنابل ال10 % 16% منها لم تنفجر .. فقد كانت معطوبة |
o günden sonra gelenlere, "Hey, araban olsa iyi olur. | Open Subtitles | ومن تلك اللحظة تقول المرأة الأفضل أن يكون لك سيارة |
Ve o zamandan beri, yani o yaşımdan beri, her şeyi değişik düşünmeye başladım. | TED | ومن هذه اللحظة .. ومن تلك المرحلة من حياتي بدأت أفكر بالامور بصورة مختلفة |
Bu hologramdan o sonik nokta hakkında bilgi edinebiliriz, çünkü tüm kırmızı ışığı filtreliyoruz. | TED | ومن تلك الصورة المجسمة ثلاثية الأبعاد، يمكن استنباط معلومات عن البقعة الصوتية فقط حيث يتم تصفية كل الضوء الأحمر. |
ve bu istisnalardan biri, ilginçtir, insanlara o inanışın dışına çıkarlarsa bir çıkar sağlayabileceklerini gösterdiğinizde onları biraz değiştirebiliyordunuz. | TED | ومن تلك الاستثنائات المثيرة للاهتمام، هو عندما تستطيع أن تظهر للناس أنه من الممكن أن توجد مصلحة خاصة في قفزهم نحو المجهول والتغير ولو قليلا. |
Kurallar koyarlar, haritalar, soy ağaçları, diller, kültürler evrenler, evren içre alternatif evrenler ve bu dünya filizlerinden hikayeler, ardından hikayeler, hikayeler. | TED | يضعون القوانين والخرائط والأنساب واللغات والثقافات والأكوان وأكوان بديلة داخل الأكوان ومن تلك العوالم بزغت قصة تلو الأخرى. |
Yani, hastalıklar ve toksinlere maruz kalabileceğinizi, dengeli beslenmeniz gerektiğini anlıyorsunuz ve bu açıdan görmeye başladığınızda, bilgi üretimi, bilginin hazırlanması gibi bilgi tüketimi bakımından yaptığınız herşeye besinlere baktığınız gibi bakıyorsunuz. | TED | تبدأ فعليّاً بالفهم أنه بالامكان أن تصاب بالأمراض، بالسموم، هناك حاجة إلى موازنة غذائك، وعندها تبدا بالبحث، ومن تلك اللحظه كل ما قمت به من بالنسبة لاستهلاك المعلومات، إنتاج المعلومات، إعداد المعلومات، أخذته من وجهة نظر وكأنّه طعام |
Bu yüzden diziler için bir dizi fikir topluyor ve bu fikirleri değerlendirip aralarından sekiz aday seçiyor ve her birinin ilk bölümünü çekiyor. Bu bölümleri ücretsiz olarak bir websitesinden yayınlıyor. | TED | متناولاً حفنة من أفكار العروض التلفزيونية، ومن تلك الأفكار وعبر القيام بتقييمها، يرشّحون ثمانية أفكار لتقوم عروض تلفزيونية عليها، وبعدها يقوم بعمل الحلقة الأولى من كل عرض من هذه العروض ليضعها على الانترنت متاحة للجميع لمشاهدتها مجاناً. |
Hindistan'da tecavüzlerin sadece... ...%25'i polis merkezine geliyor... ...ve bu emniyete gelen %25'in... ...sadece %4'ü suçlu bulunuyor. | TED | يتم التبليغ عن 25% منها فحسب إلى مراكز الشرطة ومن تلك ال25% التي تصل الى مركز الشرطة يتم توجيه إدانة مباشرة إلى 4% منها فحسب ! |
Görüşme sonrasında şaşkın ve bu görüşmeye takıntılı bir hal almış çünkü, yine dediklerine göre onu bataklık kumuna atmakla tehdit etmişsiniz. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}ومن تلك اللحظة بدا مصدومًا {\pos(190,220)}ومهووسًا بلقائكم لأنّه يقول {\pos(190,220)}بأنّكم هددتوه برميه في الرمال المتحرّكة |
o mezarlıktan yola çıkarak, bir daha aramaya başladım, cesur olduğumdan değil, ölmek ile inanmak arasında bir seçim yapmam gerektiğini bildiğimden. | TED | ومن تلك المقبرة، بدأت البحث مرة أخرى، ليس لأنني كنت شجاعًا، لكن لأني فهمت أنى إما أن أؤمن أو أموت. |
o andan itibaren, beni hiçbir zaman bırakmayan bir pişmanlık hissetim. | TED | ومن تلك اللحظة، شعرت بندم لن يفارقني أبداً. |
Bu o zamandan modern vantrologların kuklalarına kadar geçen sürenin kısa tarihçesidir. | TED | ومن تلك التصرفات الى اللعبة التي تتحدث من بطنها ليست سوى لحظات من التاريخ القصيرة |
o andan itibaren, bir gün onun gibi bir şövalye olmak istediğimin farkına varmıştım. | Open Subtitles | ومن تلك اللحظة ، عَرفتُ انه يوماً ما ساكون فارس مثله |
o günden sonra, her yaladığıma dikkat ettim. | Open Subtitles | ومن تلك اللحظة ، أنا أصبحت أكثر حذر فيما أَلْعقُ. |
o günden sonra, her yaladığıma dikkat ettim. | Open Subtitles | ومن تلك اللحظة ، أنا أصبحت أكثر حذر فيما أَلْعقُ. |