İki yıl önce emekli oldu ve tek evimizi mahallemizdeki kızlar ve kadınlar için okula dönüştürdü. | TED | تقاعدت أمي قبل سنتين، لتحول منزلنا إلى مدرسه لفتيات ونساء حيِنا |
Toplumlarında herkes, erkekler ve kadınlar, cinsel olarak tamamen bağımsız. | TED | في مجتمعهم, كل واحد, رجال ونساء, مستقلين تماما عن طريق الاتصال الجنسي |
Katılımcılar, çeşitli yaş ve geçmişlerden kadın ve erkekleri içeriyor. | TED | تضمّ مجموعة المشاركين رجال ونساء من مختلف الأعمار والخلفيّات. |
Her gün hayatlarını tehlikeye atan kadınlar ve erkekler var. | Open Subtitles | هناك رجال ونساء يضعون أنفسهم على طريق الأذية كل يوم |
Anlaşılan O,çalışamayan erkek ve kadınların... ...arılara ve toplanan bala özen gösterip,... ...katma değerli ürünler yapmalarını... ...ve onları pazarlayıp... ...Whole Foods'da satmaları işini vermişti. | TED | وظفت عاطلين واضحين رجال ونساء لرعاية النحل، وحصاد العسل وأنتاج منتجات ذات القيمة المضافة التي سوقوها بأنفسهم, التي تم بيعها في وقت لاحق في متاجرالأغذية. |
Thracian erkek ve kadınları evlenene kadar... iffetli kalırlar. | Open Subtitles | ولأن رجال ونساء سريشيان يزالون طاهرون حتي الجواز |
Erkek ve kadın dansçılar cennet ile dünya arasında yaşayan köprüler olarak hizmet ettikleri tapınaklara sunulurlardı. | TED | الراقصين الذين كانوا رجالا ونساء عرضوا على المعابد حيث خدموا كجسور حية بين الجنة والأرض. |
Onlar, bu ülke için kendilerini feda eden iyi erkekler ve kadınlardı. | Open Subtitles | هؤلاء كانوا رجال ونساء طيبون وهم ضحوا بحياتهم من أجل هذه الدولة |
Şimdi, hepimiz bunlara sahibiz, erkekler ve kadınlar ve bunlar meme ucunun etrafındaki küçük çıkıntılar ve eğer emziren bir kadınsanız bunlar salgı salgılamaya başlar. | TED | الآن، جميعنا نتوفر عليها رجالا ونساء وهذه هي المطبات الصغيرة حول الحلمة، وإذا كنتي امرأة مرضعة، تبدأ في الإفراز. |
Onların, yükseldiği ve gece yarısının, sürdüğünü vur ve kadınlar saçlarını yatırır. | Open Subtitles | إطلاق النار عليهم. ومطاردتهم في منتصف الليل ونساء يشددنا شعورهنّ |
Toplumdan uzaklaştırıldıktan sonra yitip giden güçlü erkekler ve kadınlar tanıdım. | Open Subtitles | عرفتُ رجال ونساء أقوياء ضعفوا بعد أن صاروا منبوذين |
kadın ve erkeklerin hikayeleriyle doluydu; başlarına gelen en kötü şeyleri paylaştıkları hikayeler. | TED | كان مليئاً بالقصص عن رجال ونساء يقصون علي أسوأ ما حدث معهم. |
Duvarda, yerlerde, bilmediğimiz insanların tanımadığımız kadın ve erkeklerin fotoğrafları duruyordu. | TED | لكن كان هنالك صور على الحائط لأناس لم نعرفهم، رجال ونساء لم نعرفهم. |
Kullandıkları video ve fotoğraflar, Irak, Pakistan ve Afganistan'da ölen kadın ve çocukların fotoğraf ve videolarının bir derlemesi. | TED | فيديوهاتهم التي يستخدمونها تتقاطع مع صور لرجال ونساء وأطفال يموتون في العراق وأفغانستان وفي باكستان. |
Yanında ahmaklar, kadınlar ve çocuklar kavgana karışmadığı zaman gel beni bul. | Open Subtitles | تعال وجِدني لمّا لا يكون لديك حمقى وأطفال ونساء يقاتلون في معاركك. |
Bunlar tutsakları inanılmaz derecede aşağılayan kadınlar ve erkeklerdi. | TED | هؤلاء كانوا رجالا ونساء عرضوا السجناء إلى صنوف مريعة من الإذلال. |
Kahramanlar insanları öldürtmez, masum erkek ve kadınların kişiliklerini tüketmezler. | Open Subtitles | حسنا.. الابطال لا يقتلون الناس وهم لا يستهلكون الشخصيات البرئيه من رجال ونساء |
Yunanistan'ın özgür erkek ve kadınları iyi bir Spartalı ölümüne inanmaz. | Open Subtitles | رجال ونساء اليونان الأحرار لا يلتزمون بموت أسبرطة الجميل. |
İşçiler gizli bir kata çekilir, tulumlarını çıkarırlar, tekrar erkek ve kadın olur ve aşk yaparlar. | Open Subtitles | يذهبالعمالإلىشقة سرية، ينزعوا ملابس العمل عنهم ويصبحوا رجال ونساء مرة أخرى ويمارسواالجنس. |
Kısa süre içerisinde, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan erkek ve kadından, yüzlerce hikâye aldık ve kurduğum site üzerinden yayınladık. | TED | أصبحنا نستقبل لاحقاً مئات القصص من رجال ونساء حول العالم، والتي بدأنا بنشرها على موقع أعددته. |
Sadece savaşçı toplamaya çalışmıyorsun-- artık mimar, mühendis, muhasebeci, hacker ve kadınlara ihtiyaç var. | TED | هم لا يبحثون عن محاربين فقط ولكنهم يحتاجون معماريين، ومهندسين، ومحاسبين، ومخترقي مواقع، ونساء. |
Sence kampta sadece kadınların ve çocukların olduğunu söylemek zekice miydi? | Open Subtitles | أتظنّ بأنّه كان من الذكاء اخباره أن هُناك أطفال ونساء في المخيّم فقط؟ |