"وها أنا" - Traduction Arabe en Turc

    • ben de
        
    • ve ben
        
    • Bense
        
    • Ve burada
        
    • Ve işte
        
    • Şimdi de
        
    ben de senin değişebileceğini biraz beyin hücresine sahip olabileceğini düşünmüştüm. Open Subtitles وها أنا ذا اعتقدتُ أنك تغيّرت ونمت لديك خلايا مخ أخيراً
    Spikerin fikrinin sorarsanız neredeyse kesinlikle evet. Ve ben de kaçıyorum! Open Subtitles في رأي هذا المعلق ، أجل بالتأكيد وها أنا سأنطلق
    ve ben orada her şeyimi ortaya koydum. TED وها أنا أخوض ذلك السباق، مغامرة بكل شيء.
    Aslında yalnızca taslak değil: Bu tablet Bluetooth'la veri gönderiyor ve ben yeleği şu anda giyiyorum. TED لم يعد هذا محض خيال: هذا الجهاز اللوحي يرسل بالبلوتوث وها أنا أرتدي السترة الآن.
    Bense yemek siparişimi beklerken biri nasıl öldürülür onu öğreniyorum. Open Subtitles وها أنا هنا أتعلم كيف أقتل أثناء انتظارى وصول الطعام
    Ve burada bileklerime elektrotlar bağlıyorum. TED وها أنا أضع بعض الأقطاب الكهربائية هنا على معصمي.
    Oldubitti Ve işte buradayım. Open Subtitles التى لا أستطيع شرحها لقد حدث وها أنا هنا
    Hamile kadınlardan hep hoşlanmışımdır, Şimdi de bir tane buldum işte. Open Subtitles لطالما أحببت النساء الحوامل.. وها أنا قد عثرت على واحدة
    Akşam yemeğine uğramamı istiyordu ben de uğradım. Open Subtitles لقد كانت تلحّ عليّ لأتي لتناول العشاء، وها أنا أفعل
    ben de burada zannediyorum ki özgür irade hala bu... Open Subtitles وها أنا ذا، ما زلت أؤمن ..أن حرية الإختيار مازالت موجودة بيننا
    ben de tam bahçe işlerime yardım edecek bir erkek diliyordum. Open Subtitles وها أنا ذا للتو تمنيّت بأن يأتي رجل ويساعدني في عمل النبات
    ben de İngiliz aksanını güzel taklit ettiğini düşünmüştüm. Open Subtitles وها أنا كنت أعتقد أن الرجل لديه لكنة جيدة,
    O çılgın adamın testinden geçtikleri için ben de kabullendim. Open Subtitles لم يتطلب الأمر سوى نجاحهم في اجتياز اختبار رجل مجنون، وها أنا موافقة.
    Bizi geri götüreceğim ve ben gidiyorum. Open Subtitles ، يجب عليّ أن أجد طريقاً للعودة وها أنا أفعل
    Burda annem, babam ve ben ağacın altındayız. Open Subtitles هذه أمي وهذا أبي وها أنا تحت شجرة الميلاد
    Burada kendi kendime konuşuyorum, ve ben sana yiyecek hiçbir şey ikram etmiyorum. Open Subtitles وها أنا هنا متعرش، ولم أقدم لك شيئًا لكيّ تأكله
    Bense burada kabahatimle birlikte duruyorum. Kendimi aptal gibi gösterdim. Open Subtitles وها أنا أحمل الحقيبة بالإمكان القول أنني كنت ساذجة
    Bense binlerce kilometre ötedeyim. Neden biliyor musunuz? Open Subtitles وها أنا ذا أبعد 1000 كيلومتر أتعلم لماذا؟
    "Burada yataktayım Ve burada kalacağım. " diyeceksin.. Open Subtitles سوف تستيقض وتقول ها أنا في هذا . الفراش وها أنا أقول
    Bakın, okula geri dönmeye çalışıyorum, araba bulamıyorum ve... burada sıkışıp kaldım. Open Subtitles فأنا أحاول العودة إلى المدرسة ولكن تعطّلت حافلتي... وها أنا عالق هنا.
    Ve sonra da aptal geleneği yerine getirmedim. Yani söylememen gerek şeyi söyleyince, söylemen gereken sözler falan. Ve işte buradayım. Open Subtitles ولم أقم بتلاوة تلك الطقوس الغبيّة التي كان عليّ تلاوتها, وها أنا ذا هنا.
    Uzun yıllar durmadan çalıştım, zengin oldum ve Şimdi de emekliyim. Open Subtitles ، انصتي ، لقد عملت طويلا وبصعوبة . صرت غنيا ، وها أنا الان متقاعد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus