"وها هو" - Traduction Arabe en Turc

• Ve işte
• Bu da
• yine
• İşte burada
• Burada da
• O da demiş ki
• yaklaştırıyor

Şimdi, diğer şiirleri de sizler için seslendireceğim. Ve işte bazı şairlerin ön tanıtımı.
الآن، سنقوم باداء قصائد أخرى لكم. وها هو التمهيد لبعض الشعراء.

Önünde duracak ve diyeceksin ki Uzaklara gittim tehlikeye atıldım Ve işte tamamen masum adamın
ستقفين أمامه قائلةً سافرت بعيداً وخاطرت كثيراً وها هو الرجل البريء

Ve işte Pro-Güreş'in son şampiyonu geliyor.
وها هو ذا المدافع عن لقب بطل ملاكمة المحترفين

Ve Bu da aynı çocuk amliyattan iki hafta sonra sağ gözü açık.
وها هو نفس الطفل بعد العملية ب 3 أسابيع, و عينه اليمنى مفتوحة.

Çamurlu bir bölgeye baraka inşa etmekten başka bir seçenekleri yoktu, Bu da dışarıda oyun oynayan Hany'nin kardeşi Ashraf.
لا خيار أمامهم إلا بناء كوخ على جانب حقل موحل، وها هو أشرف شقيق هاني، الذي يلعب بالخارج.

İşte yine şu tavırlar. İşte bu yüzden hala bekarsın.
وها هو النكد يظهر لهذا السبب تعيشين وحيدة

Tamam, hukuk departmanımız bir feragat hazırladı. İşte burada.
حسنا القسم القانوني لدينا أصدر هذا التحذير. وها هو.

Burada da "Gölü olan biriyle" su kayağı yapıyor.
وها هو يتزحلق على الماء في بحيرة الناس الأثرياء.

O da demiş ki...
وها هو

Evet çocuklar size söz vermiştim, akşam yemeği yerine küçük bir süprize... Ve işte karşınızda-- haylaz çocuk terbiye edicisi, harikalar diyarı kampımıza geri döndü...
.. حسناً يا أطفال ، مثلما وعدتكم سابقاً .. وها هو الرجل الذي اشترى حضيرة حيوانات وحوّلها إلى أرض العجائب لإجازة الصيف

Ve işte orada, onlara son hutbesini veriyordu.
الذين قبلوا بدعوته وها هو يلقى موعظته فى خطبته الأخيرة

Ve işte arkadan atakla Şanslı Gün geliyor.
وها هو يقترب اليوم المحظوظ يقترب من الخلف

Ve işte kendine özgü kendini beğenmiş somurtuşuyla geliyor.
وها هو يأتي بتلك العلامة التجارية المتغطرسة

Ve.. işte ikinci bebek. Güçlü kalp atışları var. Bu harika değil mi, Lynette?
وها هو الطفل الثاني ضربات قلب قوية ومنتظمة

Ve işte en sevdiğim birlikte yaşayarak gelecekte doldurabileceğimiz boş bir sayfa.
وها هو وقتي المفضل ورقة بيضاء يمكننا ملئها بالمستقبل معا

Evet. Gece 2:00'de. Ve işte burada, saat gece 3:00.
أجل فى الساعه الثانيه صباحاً وها هو فى الثالثه

Bu da Nikhil, tüm dünyada sanatçılar kullanabilsin diye limanlara AIR-INK ulaştırırken.
وها هو ذا ينقلُ إير إنك إلى الموانئ ليتمكن الفنانون حول العالم من استخدامه.

Bu da KACL'in Chopper Dave'i. Gökyüzündeki trafik gözünüz!
وها هو جابر دايف عينك من السماء على حركة السير

Bu da senin hissen, gerçi beni bir yıl boyunca beklettin ama neyse.
وها هو دوائك ، لقد جعلتيني أنتظر هذا حتى سئمت

Buyurun bakalım, yeşil gözlü canavar yine çıktı.
وها هو الأمر مجدداً وحش أخضر العينين يظهر ما ..

Bal, Arılar yine var ancak ben 9 yaşındayım.
العَسل، وها هو النحل مجدداً ولكن عمري 9 سنوات.

İşte burada bir yunus var. Bir başkası da burada. Bakın, bir yunus daha.
ترون الدولفين هنا ها هو دولفين وها هو دولفين

Herkesin kıçına tekmeyi basmıştı. İşte... Ve Burada da bahar festivalinde.
لقد هزم الجميع وها هو هنا في زيه أثناء الابتدائية

O da demiş ki:
وها هو

Kalemi aline alıp kalbe doğru yaklaştırıyor, kalbe dokunuyor, ve yaşayan bir hastanın kalp atışlarını hissedebiliyor.
والقلم يقترب الان من القلب وها هو يضعه على القلب والان اصبح يستشعر دقات قلب مريض على قيد الحياة