"وهدّد" - Traduction Arabe en Turc

• tehdit etti

Hastanız avukatını çağırıp bizi dava etmekle tehdit etti.
لقد اتّصل مريضُكِ بمحاميه وهدّد بمقاضاتنا

Evinizi alt üst etti, sokağın ortasına koştu ve karımı tehdit etti.
لقد دمّر منزلك ومن ثم خرج إلى الشارع وهدّد زوجتي

Seni bırakırken bizi gördü. Beni kitabına eklemekle tehdit etti.
رآنا معًا حين أوصلتُكِ وهدّد بأن يذكرني في كتابه

Kısa bir süre önce alnımın ortasına, tam buraya bir silah dayayıp beni öldürmekle tehdit etti.
صوّب المسدس بين عينيّ، هنا تمامًا، وهدّد بقتلي.

O gün sizi işten kovdu ve Bayan Julian'ı tehdit etti.
كان لديكَ دافعاً، فقد طردكَ في ذلك اليوم وهدّد الآنسة (جوليان)

Adamın teki ofisime gelip beni öldürmekle tehdit etti.
رجل جاء إلى مكتبي وهدّد بقتلي.

Bizi ifşa etmekle tehdit etti.
وهدّد بفضح أمرنا.

Evime gelip ailemi tehdit etti.
جاء إلى منزلي وهدّد عائلتي

Ona dokundun ve söylemekle tehdit etti, bu yüzden onu öldürmen gerekti.
{\fnAdobe Arabic}،هل مددتَ يداً عليه وهدّد بالبوحِ فاضطررتَ لضربه؟ !

Sonra Dr. Elliot bunu anladı ve seni polise gitmekle tehdit etti.
(إليـوت وهدّد بالذهاب إلى الشرطة

Paul'le yüzlesti, onu ifsa etmekle tehdit etti o yüzden Paul Whittaker da yarim yamalak süper kahraman kimligini korumak için onu öldürdü.
واجه (بول) وهدّد بكشفه... لذا قتله (بول ويتاكر) لإخفاء هويته بإعتباره نصف بطل خارق؟

Paul'le yüzleşti, onu ifşa etmekle tehdit etti o yüzden Paul Whittaker da yarım yamalak süper kahraman kimliğini korumak için onu öldürdü.
واجه (بول) وهدّد بكشفه... لذا قتله (بول ويتاكر) لإخفاء هويته بإعتباره نصف بطل خارق؟

Sonra tartışmaya başladılar ve Lenny onu öldürmekle tehdit etti.
أجل ، وبعدها تضاخم الامر و ... وهدّد ( ليني ) بقتلةُ

Saul, Mike beni tehdit etti. Jesse'yi tehdit etti.
(سول)، (مايك) هدّدني، وهدّد (جيسي).