Ama diğer yandan ne kadar az adamla birlikte olduğumu fark ettirdi. | Open Subtitles | وهذا جعلني أدرك قلة عدد الرجال الذين خرجت بصحبتهم |
Aklının başka bir yerde olduğunu fark ettirdi. | Open Subtitles | وهذا جعلني أدرك أن تفكيرك في مكان آخر. |
...bu bana benim de dürüst olmam gerektiğini fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | ..وهذا جعلني أدرك أن أني يجب أن أكون صادقاً , أيضاً |
İnsanlığımızdan ne kadar uzaklaştığımızı fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | وهذا جعلني أدرك كيف اننا تخبطنا مع انسانيتنا |
İnsanlığımızdan ne kadar uzaklaştığımızı fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | وهذا جعلني أدرك كيف اننا تخبطنا مع انسانيتنا |
Ama Şerif Atlanta'da ne olduğunu anlattı ve bu seni aslında hiç tanımadığımı fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | لكن المأمور أخبرني "بماحدثفي "أتلانتا.. وهذا جعلني أدرك أنني لا أعرفك على الإطلاق. |