Bir sürü kişi, bir daha güreşemeyeceğimi söylediler Oysa bildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | كثير من الناس قالوا لي بأني لن أصارع ثانيةً وهذا كل ما أفعله |
Sen kalbinde ve kafanda kazanıyorsun ve önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | انت فائز فوق هنا وبالداخل هنا. وهذا كل ما يهم. |
- Sadece bilgisayarı çalıştırmana yardım edeceğim. - Tek ihtiyacım olan da bu. | Open Subtitles | سأساعدك بالعمل على الكمبيوتر وهذا كل ما احتاجه |
Birbirimizi seviyoruz, önemli olan da bu değil mi? | Open Subtitles | نحن نحب بعضنا ,وهذا كل ما يهم,اليس كذلك ؟ |
hepsi bu kadar. Anlıyorum ama gece çekimleri bizim için daha iyi oluyor. | Open Subtitles | وهذا كل ما في الامر انا اتفهم ولكننا نريد ان نصور في الليل |
Ta ki biri beni vurana kadar hatıladıklarımın hepsi bu! | Open Subtitles | وهذا كل ما أذكره حتى أطلق عليّ شخص ما الرصاص. |
Buradasın işte, dostum, önemli olan bu. | Open Subtitles | أنت هنا الآن. وهذا كل ما يهمني. |
Hala sen varsın ve önemli olan tek şey de bu. | Open Subtitles | مازلت انت لدى , وهذا كل ما يهمنى |
Sen kalbinde ve kafanda kazanıyorsun ve önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | انت فائز فوق هنا وبالداخل هنا. وهذا كل ما يهم. |
2 aylık sorgunun ardından CIA'nın adamdan alabildiği tek şey bu. | Open Subtitles | شهران من الاستجواب, وهذا كل ما تمكن السي اي ايه من استخراجه منه |
Fakat sizin arkadaşınız, olduğunu söyleyip durdu, bildiğimiz tek şey bu. | Open Subtitles | بقي يقول، على أية حال أنّه كَانَ صديق لك وهذا كل ما حصلنا عليه |
12 sene sonra, beni ilk defa görüyorsun ve söylemek istediğin tek şey bu mu? | Open Subtitles | هذه أول مرة تراني فيها منذ 12 عاماً وهذا كل ما لديك لتقوله |
Önemli olan tek şey bu. Ya söyleyin ya da defolun gidin. | Open Subtitles | ،أنهم هنا الآن وهم بأمان .وهذا كل ما يهم |
Ve benden alabileceğiniz tek şey bu çünkü size bir kuruş bile ödemeyeceğim! | Open Subtitles | وهذا كل ما ستحصل عليه مني لأني لن ادفع لك أي سنت |
Biliyorsun, aramasalar bile sen elinden geleni yaptın ve asıl önemli olan da bu. | Open Subtitles | أتعرفين، حتى لو لم يتصلوا لقد بذلتِ جهدكِ و حاولتِ وهذا كل ما يهم |
Tek ihtiyacım olan da bu. | Open Subtitles | أنا هنا فى مدريد معك وهذا كل ما احتاجه |
Çenesini kapalı tutacak ve önemli olan da bu. | Open Subtitles | لكنه يعد بإغلاق فمه وهذا كل ما يهم |
Bunun için hepsi bu kadar. Apple bunu patentledi. | TED | وهذا كل ما في الأمر. وقد قامت آبل بتسجيل براءة اختراع هذا. |
Ne kadar zamanda dolacak, hepsi bu. | TED | كم من الوقت ستستغرق لكي تملؤه، وهذا كل ما هنالك. |
- Çıktım. Önemli olan bu. | Open Subtitles | - لا بأس , أنا بالخارج وهذا كل ما يهُم - |
- Kızımız iyi. Tek önemli olan bu mu? | Open Subtitles | أن طفلتنا بخير , وهذا كل ما يهم ؟ |
Tamam ama Kilgrave ondan korktuğunu biliyor, önemsediği tek şey de bu. | Open Subtitles | حسنًا، لكن (كيلغريف) يعلم بأنكِ خائفة منه وهذا كل ما يكترث له |
İşler iyi ve mekanı genişletiyoruz. Tek bilmen gereken bu. | Open Subtitles | العمل ناجح ونحن نتوسع وهذا كل ما يمكنك معرفته |