Kardeşine bir mesaj iletmek için burada, bu programda pek çok defa bahsettiğimiz adama. | Open Subtitles | وهي هنا لبعث رسالة لأخّيها، رجل تحدثنا عنه لمرّات عديدة في هذا البرنامج. |
Gerekirse birilerini pataklamak ve isim almak için burada. | Open Subtitles | وهي هنا لركل مؤخرات وأخذ أسماء محددة لو اضطر الأمر |
Kızımda obsesif kompulsif bozukluk var ve burada olmasının tek sebebi tüm o ıvır zıvırların, ritüellerin ve azizlerin ilgisini çekmiş olması. | Open Subtitles | لديها وسواس قهري وهي هنا فقط لأنها جذبت للحلي والشعائر |
ve burada, yeryüzünde ve gökteki bütün yıldızlardan daha parlak. | Open Subtitles | وهي هنا على الأرض تشع أكثر من النجوم |
O buradayken yaptığın tek şey söylenmek. Başından bir savsaydın. | Open Subtitles | وهي هنا تحاول باي طريقة التخلص منها |
Devam etmekte. Heyecanı hâlâ sürüyor. o burada ve bir film izliyoruz. | Open Subtitles | ما زال الموعد قائماً وهو مثير جداً وهي هنا ونحن نشاهد فيلماً |
Buradasın ve o burada çünkü sen onu aradın. | Open Subtitles | أنت هنا وهي هنا لأن دعوتها |
- Ne zamandır burada? | Open Subtitles | منط متى وهي هنا |
O seni istiyor ve bunu almak için burada. | Open Subtitles | لها حق تطالب به عندك وهي هنا لتسترده |
Kendisi vakaya yardım için burada. | Open Subtitles | وهي هنا للمساعدة في حل القضية. |
Benim spor spikerimi görmek için burada. Yani, kuzen. | Open Subtitles | وهي هنا لرؤية بلدي مذيع الرياضية. |
Bu Taka. Ne olduğunu anlamamız için burada. | Open Subtitles | هذه (تاكا)، وهي هنا لمساعدتنا في اكتشاف الأمر |
Yetenekli, hırslı ve burada. | Open Subtitles | . إنها كفوءة , و طموحة , وهي هنا |
O hayatta ve burada. | Open Subtitles | إنها حية وهي هنا |
Danya gerçek ve o burada ve onu almaya gidiyorum. | Open Subtitles | إذن , ديانا حقيقية وهي هنا وانا سوف أذهب لأراها |
Buradasın ve o burada çünkü sen onu aradın. | Open Subtitles | أنت هنا وهي هنا لأن دعوتها |
Ne zamandır burada kalıyor? | Open Subtitles | منذ متى وهي هنا ؟ - منذ 3 شهور |