Ama aslında sonunda babası ile kendisinin kendi babası ile olan ilişkisine benzer bir ilişkisi olan biriyle tanışmaktan çok heyecan duymuştu. | TED | ولكنه كان سعيداً لانه قابل أحداً أخيراً لديه نفس التجربة مع والده تشابه تلك التي كانت مع فينمان ووالده |
Ben donup kaldım. babası ne diyeceğini bilemedi. | Open Subtitles | لقد كنت مذهولة, ووالده لم يعرف بماذا يجاوبه |
Kasabaya gitti. babası da kasabaya gitti. | Open Subtitles | لقد ذهب الي المدينه ووالده ايضاً قد ذهب هناك |
Birileri çok çok gururlu babasıyla yetişkinliğe yeni bir adım atan bir oğul mu arıyordu? | Open Subtitles | هل كان أحدكم يبحث عن ابن مع مسار جديد مشرق إلى سن المراهقة ووالده الفخور جداً؟ |
Veya belki de, sana da, öz anne ve babasına yaptıklarını yapar. | Open Subtitles | أو ربما يفعل بكِ مثلما فعل مع والدته ووالده الحقيقيين. |
Biliyorsun, annesi ve babası hakkında. Boşver. | Open Subtitles | أنت تعرف حول هذا الأمر قتل والدته ووالده |
Birinci sıra, Bobby Hammill ve babası. İkinci sıra, Jimmy Lawson ve babası. | Open Subtitles | المركز الاول ، بوبي هاميل ووالده المركز الثاني ، جيمي لاوسن ووالده |
"A League of Their Own" filminde Rosie O'Donnell ve babası için bile işe yaramıştı. | Open Subtitles | لقد عملت ايضا مع روزي اودونيل .ووالده في اتحاد لهم |
Çok güzel bir kızarkadaşı varmış ve babası bölgenin en büyük gölüne sahipmiş. | Open Subtitles | وكانت لديه صديقة جميلة ووالده كان يملك أكبر بركة في الغابة |
babası yeni öldü. Muhtemelen maça bile gitmez. | Open Subtitles | ووالده توفّى مؤخراً على الأرجح لن يحضر المباراة |
İlk yardım botları sağolsun, Sharkboy ve babası kurtuldular. | Open Subtitles | الشكر لأطواق النجاة الفتى القرش ووالده نجيا |
Küçük Deniz ve babası, korkunç büyücünün lanetlediği ormandaki kapıdan geçmek zorundaydılar. | Open Subtitles | دخل دينيز الصغير ووالده الغابة الملعونة من الساحرة الشريرة |
Kurallara karşı geldi ve babası artık onu bir sorumluluk olarak görüyor. | Open Subtitles | لقد تخطى الحواجز ووالده يعتبره الان شوكة في ظهره. |
Benim ebeveynlerim ölünce Rişi ile babası benim ailem oldu. | Open Subtitles | بعد موت عائلتي أصبح ريشي ووالده هم عائلتي |
Nick ve babası ile birlikte saat birde bir teleferik gezisi sorun olur mu? | Open Subtitles | هل الأمر ملائم ان نذهب مع نيك ووالده لركوب العربات المعلقه في الساعة الواحدة ؟ |
Sonuçta, Kenny ve babası için sadece bir doktor değil bir kahraman olarak hizmet eden Dr. Gregory House'du. | Open Subtitles | وفي النهاية كان د.غريغوري هاوس والذي لم يساعد كطبيب فقط بل كسندٍ لكل من كيني ووالده |
- Anne. babasıyla Patriot maçına gitmiştik. Ben iyisi mi sayfayı çevireyim. | Open Subtitles | لقد فعلناها أنا ووالده في غرفة خلع الملابس للرجال |
babasıyla birlikte bir yarışma için yarış arabası yapacaktı. | Open Subtitles | هو ووالده كان يفترض بهم عمل سيارة سباق لأجل المنافسة. |
Şimdi çocuğu bırakırsak annesine ve babasına koşup bizi ihbar edecektir. | Open Subtitles | إذا تركنا الفتى يرحل سيذهب لوالدته ووالده ويخبرهما عنا |
Senin işin bu. - Babamın işi bu. Ondan önce de onun Babasının. | Open Subtitles | ـ إنه شيء يخص والدي ـ ووالده كان كذلك، عليك أن تكون فخوراً |
35 yıl önce burada genç bir çocuk annesini ve babasını öldürdü. | Open Subtitles | فتى صغير قتل والدته ووالده هنا منذ 35 عام |