"ووعدت" - Traduction Arabe en Turc

    • söz verdim
        
    • söz verdi
        
    • vaat
        
    Herşeyi ona anlatıp buna bir son vermek için kendime bir söz verdim. Open Subtitles ووعدت نفسي أن أخبرها حيال كل شيء وأننا سنوضح لها الأمر كله أخيرًا
    Bu bunun nasıl bir his olduğunu hiç unutmayacağıma dair yıllar önce genç bir avukat olarak kendime söz verdim. TED ووعدت نفسي طوال تلك السنوات الماضية كمحامية عامة شابة. أنني لن أنسى أبدًا، ذلك الشعور.
    Bugün Pazar ve ben köpeğime söz verdim, onu parka götüreceğim. Open Subtitles هذا يوم الأحد ووعدت كلبي بأخذه إلى النزهة
    Etmek zorundaydım. Yüzümün kalmasına izin verdi. Gösteri zamanında, beni serbest bırakacağına söz verdi. Open Subtitles اضطررت لهذا، لقد سمحت لي بالإبقاء على وجهي، ووعدت أن تحررني وقت التجلي
    O geldi. Geri kalanı kurtarmaya söz verdi. Open Subtitles فحضرت ووعدت بانقاذ النصف الاخر
    Üç çocuk vaat etmiş, üçünün de öleceğini söylemişti. Open Subtitles لقد وعدتني بثلاثة أولاد ووعدت بأنهم سيموتون
    Kötü bir deneyim atlattım ve bir daha kibrit kullanmayacağıma söz verdim. Open Subtitles كان لدي تجربة سيئة معها مرة ووعدت نفسي ألا أستعملها أبداً
    Bir sürü alışveriş yaptım ve çocuklara biraz krep yapmak için zamanında evde olacağıma söz verdim. Open Subtitles تسوًقت كثيرا ووعدت أولادي أن أعود على الوقت لصنع الفطائر
    Geçen yaz, babam hastalandığı zaman bir söz verdim, Tanrı'ya, evrene dinleyen herkese. Open Subtitles الصيف الماضي, مرض والدي .. ووعدت الله والكون وكل من يسمعني
    Çünkü son erkek arkadaşım alkolikti... ve bağımlı biriyle bir daha asla çıkmayacağıma söz verdim. Open Subtitles لا، لأن صديقي الأخير كان مدمنا، ووعدت نفسي أن تاريخ ابدأ مدمن مرة أخرى.
    Bütün hafta sonu bulaşıkları yıkamam için başımın etini yedi durdu ve ben de söz verdim ama sonra unuttum. Open Subtitles لقد كانت يترجاني طوال نهاية الأسبوع لأغسل الصحون، ووعدت أني سأفعل، لكني نسيت.
    Merak etme, Angie, sana da babama da seni isteğin dışında alıkoymayacağıma söz verdim. Open Subtitles لا تقلقي انجي فلقد وعدتك ووعدت أبي بأني لن أحبسك مجدداً
    Babam inşaat işinde çalışırdı, ben de hem ona hem de kendime ağır işte çalışmayacağıma söz verdim. Open Subtitles ووعدته ووعدت نفسي أنني لن أعمل يوماً بيدي
    Bak, ben evliyim hayatımın bu parçasının geride kaldığı hakkında karıma söz verdim. Open Subtitles انظر , انا متزوّج الأن ووعدت زوجتي ان ذلك الجزء من حياتي هو خلفي
    - Bir gün geri gidip o çocukların hayatını değiştireceğime dair kendime söz verdim. Open Subtitles و؟ ووعدت نفسي أنه بيوم ما سأعود وأغير العالم لأجل أولئك الأطفال
    Arazim gelişiyor, ailem sağlıklı ve kavga günlerinin sona erdiğine dair karıma söz verdim. Open Subtitles أرضي تزدهر وعائلتي بصحة جيدة ووعدت زوجتي أن أيام قتالي أنتهت
    Bir daha bunun olmasına izin vermeyeceğime söz verdim. Open Subtitles ووعدت نفسي أن لا أدع ذلك يحدث ثانياً
    O akşam geldiğinde Hannah yalnızca üzgün olduğunu söyledi ve işine devam edeceğine söz verdi. Open Subtitles عندما جاءت تلك الليلة، قالت (هانا) أنّها آسفة ووعدت بالإلتزام بوظيفتها.
    Geleceğine söz verdi ama gelmedi. Open Subtitles ووعدت بالقدوم وبعدها لم تأتي.
    Louhi misafirini abartılı misafirperverlikle ağırladı ve eğer istediği şeyi yaparsa ona güzel kızını vereceğini vaat etti. TED "لوهي" دللت ضيفها بكرم ضيافة غير مسبوق ووعدت بتزويجه لابنتها الجميلة إذا تمكن من صناعة ما تتمنى.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus