Bazılarıysa para ve heyecan ihtiyacı sebebiyle güvenlik işlerini bir köşeye bırakır. | Open Subtitles | بعضهم يحب المال ويحتاج إلى الإثارة لذا يعملون كحرّاس أمن كوظيفة جانبية |
İnanamıyorum size, bebek hasta ve sıcak bir şeyler içmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنا لا يُمكنّنـي تصديقك هذا الرضيع مريض، ويحتاج إلى شراب حار |
O bizim Haki İzci dostumuz ve yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | إن جندي زميل في الكشّافة العسكرية ويحتاج إلى مساعدتنا. |
Burası bir suç mahâli. Daha incelenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لا يزال مسرح الجريمة قائم ويحتاج إلى أن يُعالج |
Uyanır uyanmaz yanına getirilecek, zira emzirilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | سيُحضر إليك حين يستيقظ ويحتاج إلى الرضاعة |
Sanki orada değil. Kendisini kaybetti ve yardımımız gerekiyor. | Open Subtitles | ليس موجوداً انه مفقود ويحتاج إلى مساعدتنا |
Öfkesinin gerçek amacı gitmişti bir kere, yerini dolduracak bir şeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | أتعلم, ما أنْ تتلاشى فورة غضبه الحقيقية ويحتاج إلى استبدال. |
Bunun anlamı, yeryüzü devriyesi geri döndü ve birinin tıbbi yardıma ihtiyacı var demektir. | Open Subtitles | هذا إشارة تعني دورية سطح هو العودة شخص ويحتاج إلى عناية طبية. |
Baş vokalistin çok kötü bir eroin sorunu varmış iyi bir etkiye ihtiyacı var. | Open Subtitles | حسنا، المغني الرئيسي، اه، زيارتها سيئة حقا مشكلة الهيروين ويحتاج إلى تأثير جيد. |
Sanki orada değil. Kayıp oldu ve yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | ليس موجوداً انه مفقود ويحتاج إلى مساعدتنا |
Mahkemede tutuklu şu an. Bir avukata ihtiyacı var. | Open Subtitles | وتم إحتجازه في سجن المقاطعة ويحتاج إلى محامٍ |
Borçlarını ödeyemiyor ve bu boşluğu doldurması için bir ortağa ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه متعثّر بسداد ديونه ويحتاج إلى شريك عملٍ لملئ الفراغ |
Zedelenmiş. Uygun bir koşum takımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | لديه تقرّح جلدي ويحتاج إلى لجام مناسب |
Belki de iyiye gitmek için çabalıyor ve paranın çalışması gerekiyor. | Open Subtitles | ربما كان يحاول الخروج لل جيدة ويحتاج إلى المال لتشغيل. |
Birini kovalaması gerekiyor. Mine That Bird bastırıyor! Mine That Bird son iki yüz metrede Minded'ı geçti. | Open Subtitles | ويحتاج إلى ملاحقة أحدهم سوف أصعق |
Bay Mahoney üzerine kusmuş. Banyo edilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | تقياً السيّد (ماهوني) على نفسه ويحتاج إلى حمام |
Evet, Bay Tanaka nefes almakta zorluk çekiyor ve solunum yolu açılması gerekiyor. Başka sorusu olan? | Open Subtitles | سيّد (تاناكا) هنا متعب ويحتاج إلى أنبوب تنفس أي أسئلة؟ |
Kapıyı dinlememiz gerekiyor. | Open Subtitles | مع الباب ويحتاج إلى الراحة. |
Reade şimdi geldi ve seninle konuşması gerekiyor. | Open Subtitles | لقد عاد (ريد) للتو ويحتاج إلى التحدث معك |