| Sonra gökyüzünden bir meteor düştü ve puff, | Open Subtitles | ثم هذا النيازك ينزلق فقط من السماء ويسقط |
| Öne eğildi ve saçları öne doğru düştü ve birden elim sanki kendi kendine hayat buldu. | Open Subtitles | ... وبعد ذلك ينحني ويسقط شعره للأسفل وفجأة كأن يدي لها حياتها الخاصة |
| Kuzu düzlüğe salınıyor, iki adım atıyor, düşüyor, ayağa kalkıyor, biraz sallanıyor, birkaç adım daha atıyor, düşüyor. | TED | يقع الخروف على أرض الواقع، والحمل يأخذ خطوتين، ويسقط، يستيقظ، ويهتز قليلاً، ويأخذ خطوات أخرى، ويسقط مجدداً. |
| -Sen kay. Podyumun üstünde bir itişme var. Chazz Michael Michaels aşağı düşüyor. | Open Subtitles | هنالك جدال على المنصة ويسقط تشاز مايكل مايكلز |
| - Çocuklar oyun oynar zemin çöker, çocuk boşluğa düşer. | Open Subtitles | - طفلٌ يبدأ باللعب فتتداعى الأرض ويسقط الطفل في الحفرة |
| Ama aynı zamanda ayın, okyanusun üzerinden kayarak aşağı dünyaya düştüğünü de söylüyor. | Open Subtitles | هو ايضاً قال بان القمر ...سينزلق عبر المحيط ويسقط على الارض |
| Üçüncü bölgede koştururken Clete Boyer'a çarptı. | Open Subtitles | يتعرقل عند القاعدة الثالثة ويسقط على (كليتي بوير) |
| Kendini ölü gibi göster, dünyanın gardı düşsün. | Open Subtitles | ما إن تزيّف موتك، إلّا ويسقط العالم حذره منك |
| Sendeledi ve yere düştü. | Open Subtitles | هُو يتعثّر ويسقط. ولقد أسقط البندقيّة. |
| Briscoe düştü! | Open Subtitles | وخطافية يسرى ويسقط بريسكو |
| Gitti ve merdivenden düştü. | Open Subtitles | يذهب ويسقط من السّلم |
| Uzaya sekiz kez uçuş görevi yapıyor ve bir uçaktan mı düşüyor? | Open Subtitles | الرجل سافر في ثماني مهمات إلى الفضاء ويسقط من طائرة؟ |
| Hakimiyetçilerin ana gemisinden çıkan bir şey atmosfere giriş yaptı ve fazla teknik konuşmak istemiyorum ama çok büyük bir şey ve aşırı hızlı bir şekilde yere düşüyor. | Open Subtitles | وبدون أن أكون تقنية، إنه حقًا، كبير جدًا ويسقط على الأرض بسرعة كبيرة. |
| Carlos'a blok yapılınca yere düşüyor. | Open Subtitles | ومن ثم تصدي كبير من كارلوس, ويسقط أرضًا |
| Kasımpatı solar ve kanlı Kızıl Gözler'in yanına düşer. | Open Subtitles | *الأقحوان يذبل ويسقط* *ليقع أرضًا بجوار عينين داميتين* |
| Gollom Yüzük'ü kapar, sonrasında volkanın içine düşer. | Open Subtitles | ويمسك (جولوم) بالخاتم ويسقط بالمقابل نحو النيران الملتهبة للبركان |
| Belki piyasalar altüst olur da Andrew kendini pencereden atar ve Gemma'nın üzerine düşer. | Open Subtitles | أجل، ربّما ستنهار البورصة، ويقفز (أندرو) من النافذة، ويسقط على (جيما). |
| 'Blue Velvet'in en başında Geoffrey'in babasının kalp krizi geçirerek yere düştüğünü görürüz, ...böylece babaya ait otoritenin bir tutulma yaşadığına tanık oluruz. | Open Subtitles | "في بداية فيلم "المخمل الأزرق نرى والد جيفري وهو يعاني من نوبة قلبية ويسقط مريضاً مما يمثل اختفاء للسلطة الأبوية الطبيعية |
| Üçüncü bölgede koştururken Clete Boyer'a çarptı. | Open Subtitles | يتعرقل عند القاعدة الثالثة ويسقط على (كليتي بوير) |
| Üç yanlış yap ve bundan ötürü yüksek yetkili ve boynundaki panzehir merdiven boşluğuna düşsün. | Open Subtitles | لو أخطأت في الثلاثة، سيكون هو العذر للزعيم وللترياقالذيحولرقبته... ويسقط من على الحافة ... |