Guilford Hukuk Fakültesinden mezun olan Leonard Winstone vefat etmiş. | Open Subtitles | ليونارد وينستون الّذي تخرّج من مدرسة جيلفورد للقانون قد مات |
Bay Winstone bu gibi durumlarla baş ederek şöhret kazanmışızdır. | Open Subtitles | سيد وينستون ، بمثل هذا النوع من الظروف صنعنا سمعتنا |
Ori Yadin'i Paul Winstone'un katili olarak teşhis etmemiz büyük bir olaydı. | Open Subtitles | إن معرفتنا بأن أوري يادن هو الذي قتل بول وينستون اكتشاف كبير |
Yine de Tobin ailesinin avukatı Leonard Winstone, herbirinin yasal olarak masumiyetlerinin kabul edildiğini ileri sürüyor. | Open Subtitles | بالمقابل فإن ليونارد وينستون, محامي أسرة توبن, يدعي ان كل منهم لديه حق الحفاظ على برائته |
- Winston. Algernon Winston. - Dün gece seninle miydi? | Open Subtitles | وينستون,ألجيرنون وينستون- كان معك البارحة؟ |
Bay Winstone, burada Diane Sawyer'dan bahsediyoruz. - Alvarez mi? | Open Subtitles | سيد وينستون هذا ديان سوير الذي نتحدث عنه |
Bay Winstone, eğer Joe Tobin'e babası hakkında soru soramayacaksak bu görüşmeyi yapmanın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | سيد وينستون اذا كنا لا نستطيع سؤال جو توبن حول والده فلا فائدة ترجى من قيامنا بهذه المقابلة |
Bay Winstone şurayı ve şurayı imzalamanız gerekiyor. | Open Subtitles | أريدُ منكَ أن توقّع هنا سيد وينستون ، وهنا أيضًا |
Guilford'da okuyan Leonard Winstone diye biri yok. | Open Subtitles | لم يكن هناك أيّ ليونارد وينستون بكلّية جلفورد |
Yani Tobinlerin avukatlığını yapan adam Leonard Winstone değil. | Open Subtitles | اذن الشخص الذي يلعب دور محامي توبن هو ليس فعلًا ليونارد وينستون |
Böylece Winstone ile anlaşma yapabilecekti. | Open Subtitles | بكِ ، حتى يمكنهُ اجراء الصفقة مع وينستون |
Tom'un Winstone'a yanaşmayı planladığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنتِ تعلمين أنّ توم يحاول الاقتراب من وينستون ؟ |
Winstone kanıtı ve parayı dairede bana teslim edecek. | Open Subtitles | وينستون سيجلبُ الدليل والاموال اليّ بالغرفة العلويّة |
Başlamadan önce sorayım, Bay Winstone, kanıt ne? | Open Subtitles | قبل أن نبدأ بهذا سيد وينستون ما هو الدليل ؟ |
Winstone'un parasını bu çantada taşıdığını hatırlıyorum sanırım. | Open Subtitles | اظنّ أنّي اتذكر رؤية وينستون وهو يستخدمها لحمل الاموال فيها |
Bak, kapıyla ilgilenmeme izin ver. Winstone'un nerede olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | اسمع ، دعني أهتم بها وسأخبرك بالضّبط بمكان وينستون |
Ben size iyilik yapmaya çalışıyorum Bay Winstone. | Open Subtitles | أنا أحاول صنع معروف لك سيد وينستون الخيار يعود لك 635 00: |
Bay Winstone bazı şeyleri kolaylaştırabilir ama senin soyundan değil. | Open Subtitles | السيد وينستون قد يساعدك في بعض الامور لكنه ليس من دمّك |
- Winston, bir ismi sistemde aratmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | مرحبا ؟ - وينستون , أحتاجك - أن تبحث عن إسم على الشبكة |
Winston'ın yanaklarını almış ama ruhunun daha karmaşık olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | لديه و جنتا وينستون لكنني أشعر أن روحه معقّدة أكثر |
Yani Winston biliyor ama Winston'ı tanımıyorsun. | Open Subtitles | اقصد وينستون يعرف لكن انت لا تعرف وينستون |
Nathaniel Winston ve Alice Smith evlenme niyetlerini bana ilettiler. | Open Subtitles | ناثانيل وينستون وأليس سميث أخبرونى بنيتهم |
Aciz anti-kahraman hikâyelerinde, Guy Montag ve Winston Smith'in hikâyelerinde, günümüz öykücülerinin uyarılarını, ilkel korkularımıza parmak bastıklarını görürüz: bizler, canavarları alt edecek kadar güçlü değiliz. | TED | وفي الحكايات التي تظهر عدم جدوى اللابطولي مثل قصص غاي مونتاغ و وينستون سميث تكمن تحذيرات رواة القصص المعاصرة وهم يستغلون مخاوف بدائية جداً وهي أننا لسنا أقوياء كفاية لكي نتغلب على الوحوش. |