"ويهرب" - Traduction Arabe en Turc

• kaçar
• kaçacaktı
• kaçardı
• kaybolmana ve

İlk atışta vurmak şarttır, yoksa avın korkup kaçar.
تقتل الفريسة من اول تصويبة او ستخيفه ويهرب

Cha Dae Woong öğrenirse hiç sevinmez ve kaçar.
لو علم تشا داي وونغ بذلك سوف يكره الأمر ويهرب

Baskıcı babasından ve gerçekleşeceğine inandığı aile felaketi kehanetinden umutsuzca kurtulmak için kendisine en sevdiği yazar olan Kafka'nın adını verir ve evden kaçar.
ويأسه من الهروب من استبداد والده ولعنة عائلته التي يشعر بأنه هالك بتكرارها، يسمي نفسه كافكا تيمنًا بكاتبه المفضل ويهرب من المنزل.

Siz içeri girdiğinizde sizi de öldürüp, elmaslarla kaçacaktı.
عندما يدخل رجالك كان سيقتلكم ويأخذ المجوهرات ويهرب

Onlara pandik atıp kaçardı.
كان فقط يضايقهن في الشارع ويهرب.

Bu kadar zaman kaybolmana ve onu kaybetmemize değer umarım. - Sence tamamen gidiyor mu?
القدر الكافى لإخفاتى إن لم تظهر أنت فى الوقت المناسب ويهرب منا

O sadece birine vurur, geri kalanı kendiliğinden kaçar.
يضرب شخصاّ فقط ، ويهرب الباقون

Kim kemoterapiye son verip yeni tanıştığı bir adamla uzaklara kaçar ki?
من يوقف علاجه ويهرب مع شخص قابله ؟

Benim gibi olanlar, parayla kaçar.
رجل بخبرتى سيأخذ المال ويهرب

Ya Tae Seong'un üstesinden gelip geri getirir ya da Tae Seong'a dayanamayıp kaçar.
، إما أن يعدل ( تاي سونغ ) ويرجعه أو لن يكون قادراً على تحمل ( تاي سونغ ) ويهرب بعيداً

Ay mahcup olur, kaçar.
‫ويهرب القمر في حرج‬

Ay mahcup olur, kaçar.
‫ويهرب القمر خجلاً.

Sadece suçlu olan arkasını döner ve kaçar. Edgar gitti.
فقط المذنب من يدر على عاقبيه ويهرب لقد هرب (إدجار) .

Landon parayı alıp o güzel bacaklı asistanıyla kaçacaktı. Neydi adı?
(لاندون) سيأخذ المال ويهرب مع تلكَ المساعدة طويلة الساقين ، ما اسمها؟

Ve yakalanmadan bizden kaçardı.
ويهرب سالمًا دون أن يقبض عليه.

Büyük ihtimalle kulağını ısırarak koparıp kaçardı.
على الأرجح يعضّ أذنها ويهرب