"وَجدتْ" - Traduction Arabe en Turc

    • buldu
        
    • bulmuş
        
    • bulundu
        
    • bulunan
        
    • bulduğunu
        
    ve ilgilendiği her şeyi bir arada sunan bir gezi buldu. Open Subtitles لذا وَجدتْ برنامج لذلك يَدْمجُ كُلّ مصالحها.
    Orada, dünyanın en iyi sıcak çikolatasını buldu. Open Subtitles وَجدتْ أفضل شوكولاتهِ حارةِ في العالمِ هناك.
    Kampüs polisi, kurban Charlene Roth'u bu çöp torbasında bulmuş. Open Subtitles شرطة حرم جامعي وَجدتْ الضحيّةُ شارلين روث في هذه حقيبةِ النفاياتِ.
    Telefon şirketinden bir adam kurbanı evinde bulmuş. Open Subtitles يبدوا أنه إنتحار. رجل مِنْ شركةِ الهاتفَ وَجدتْ الضحيّةُ في شُقَّتِه.
    32 yaşındaki bir U.M.W çalışanı, Stevenson kasabası yakınlarındaki, ...Massachusetts'in ormanlık alanında ölü bulundu. Open Subtitles أي منظم عملِ يو إم دبليو بعمر 32 سنةً كَانَ وَجدتْ ميتةً خارج بلدةِ Steveston، في غابةِ ماسوشوستس.
    İsimsiz bir bayan, sahilde palmiye ağacının altında, sahipsiz ve ölü şekilde bulundu. Open Subtitles أي ظبية جين وَجدتْ غير مطلوبةَ وميتةَ تحت a نخلة في الشاطئِ.
    bulunan herşey vakfa aittir. Open Subtitles منذ أن وَجدتْ عمليات البحث المادةَ،يَجِبُ أَنْ تَعُودَ إلى المؤسسةِ
    Paige buradan çok uzakta olmayan harika bir aile bulduğunu söyledi. Open Subtitles حَسناً، بَيج قالتْ وَجدتْ a عائلة جيّدة جداً، لَيسَ بعيد جداً مِنْ هنا.
    O kadını mutlu etmek için ona uyuşturucu verdiniz ve o da kendi adına biraz kâr yapmanın yolunu buldu. Open Subtitles أعطيتَها المخدّراتَ لإبْقائها في حالة سعادة وَجدتْ طريقة لتَحقيق أرباح جانبية
    Polis cesedi bu sabah buldu. Open Subtitles وَجدتْ الشرطةُ الجثة هذا الصباحِ.
    "Polis, Elondria Hotel'in suitinde 26 yaşındaki Woodrow Raglan'ın cesedini buldu. Open Subtitles وَجدتْ الشرطةَ جثه بعمر 26 سنه تخص * وودرو * راجلان * في جناحِ فندق * إلوندريا
    Doğa, sonunda bir yolunu buldu.u Open Subtitles وَجدتْ الطبيعةُ الطريقَ أخيراً
    Minibüsü, devriye gezen polisler bulmuş. Open Subtitles وَجدتْ الأزياء الرسمية الشاحنةَ على الدوريةِ.
    Polis, Adam'ın kaçırıldığı kaldırımda üzerinde "Teşekkürler" yazan balonlar bulmuş. Open Subtitles الشرطة وَجدتْ تلك المناطيد على الرصيفِ بمكان إختطاف آدم ترك ليها عبارة شكراً لك
    Frank, yüzen cesetleri kim bulmuş? Open Subtitles فرانك، مَنْ وَجدتْ العوّاماتُ؟
    Cinayetten sonra Rhea'nın dairesinde bulundu. Open Subtitles وَجدتْ في شُقَّةِ ريا بعد القتلِ.
    Fremont yakınında, boş bir arsada bulundu. Open Subtitles وَجدتْ في قطعةِ فارغةِ قُرْب فريمونت.
    Tangiers Oteli'nin otoparkında bulundu. Open Subtitles وَجدتْ في القطعةِ فندقِ Tangiers.
    Evet. bir kaç tane masanın üstünde, sonra tezgah arkasında bulunan kırık kavanozun üstünde de bir kaç tane daha vardı. Open Subtitles وَجدتْ بضعة على المنضدةِ، ثمّ كان هناك بضعة أكثر على الجرارِ المَكْسُورةِ التي وُجِدتْ وراء العدّادَ.
    Burada bulunan resiflerin çoğu kıyıya paralel uzanır. Open Subtitles وَجدتْ العديد مِنْ الشعاب المرجانية هنا توازي شواطئَ الجزيرةَ.
    Olay yerinde bulunan örnekler bilinen hiçbir hayvanın DNA'sı ile uyuşmuyor. Open Subtitles لا العيناتِ التي وَجدتْ في موقع الحادث تطابق الحمض النووي لأي حيوانات معروفه
    Ve Maeby kan emici yaratığı bulduğunu biliyordu. Open Subtitles وMaeby عَرفَ بأنّها وَجدتْ مخلوقَها الماصَّ دمَّ.
    Nikaragua'da yatırım gibi aptal bir plandan bahsetti... başka bir alıcı bulduğunu, bana%20 vereceğini söyledi. Open Subtitles هي أخبرتْني عن البعضِ الخطة الإستثمارية الغبية في نيكاراكوا... وبأنّها وَجدتْ مشترياً آخراً وهي كَانتْ ستَعطيني 20 %.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus