"وَجدَ" - Traduction Arabe en Turc

    • buldu
        
    • bulmuş
        
    • bulduğu
        
    • bulduk
        
    • bulunan
        
    • bulduğunu
        
    • bulduğumuz
        
    • bulunmuş
        
    • bulan
        
    • bulmuştu
        
    • bulundu
        
    Senin teorini biliyoruz, Alexander, fakat bu genç basit bir geometric resim buldu. Open Subtitles نحن بعلم بنظريتك يا ألكساندر لكن الولدَ وَجدَ صورة هندسية بسيطة
    Mitnick'in izini bilgisyar güvenlik uzmanı Tomu Shimomura'a buldu Open Subtitles قَبْلَ أَنْ يتم القبض عليه. وَجدَ ميتنيك في حالة اختراق إلى تقنيةِ معلومات الأمانَ، لشيمومورا
    Benimkinin önünde bir sürü vakanız olduğunu da biliyorum ama Bay Guttman morgda bunu bulmuş. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك عِنْدَكَ الكثير مِنْ الحالاتِ قبل لغم، لكن السّيدَ جوتمان وَجدَ هذا في مستودعِ الجثث.
    Demek istediğim Ray'in kendisi için özel olan birini bulduğu için şanslı olduğuydu. Open Subtitles أنا فقط عَنيتُ الذي راي كَانَ محظوظَ في الحقيقة بأنّ وَجدَ ذلك شخص ما الخاصِّ لَهُ.
    Benden istediği gibi, annesinin katilini bulduk. Open Subtitles وَجدَ قاتلُ أمُّها، مثل هي طَلبتْ مِنْني.
    Gregory Tilman'ın dairesinde bulunan bu ilaçları ona siz mi verdiniz? Open Subtitles الصيدلي الذي كتب هذه الوصفةِ لجريجوري تيلمن الذي وَجدَ في شُقَّته؟
    Bu aptal avcının Radha gibi bir eşi nasıl bulduğunu anlamıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ فَهْم كَمْ هذا السخيفِ وَجدَ زوجة مثل رادها
    Ruthie'nin üzerinde bulduğumuz sim, Palyaço Kenti yeleğindekine uyuyor. Open Subtitles إنّ الألقَ وَجدَ على روذي a مباراة إلى الألق وَجدَ على صدريّةِ البلدةِ الحمقاءِ.
    Ayrıca, laboratuar ipin her yerinde senin saçını buldu. Open Subtitles المختبر وَجدَ أيضاً شَعركَ في جميع أنحاء ذلك الحبلِ.
    Yaşadığımız her şeyden sonra bir kaçış yolu buldu mu? Open Subtitles هَلْ تَربّيني؟ بَعْدَ أَنْ كُلّ شيءَ مَررنَا بهم، وَجدَ فتحةَ خروج؟
    Madde Tespit'tekiler kahve fincanında zehir proteinleri buldu. Open Subtitles حَسناً، مختبر الأثرَ وَجدَ بروتينُ سمِّ في كأسِ قهوتِه.
    Temizlikçi cesedini bu sabah buldu. Open Subtitles التدبير المنزلي وَجدَ جسمُها هذا الصباحِ.
    Belki de Şeytan, onun mesajını taşıyacak birini buldu. Open Subtitles لَرُبَّمَا وَجدَ الشيطانُ شخص ما ليحَلّ محله ثانيةً
    Bak sihirli bir şekilde kim evin yolunu bulmuş. Open Subtitles جيّد، نظرة الذي بطريقة سحرية وَجدَ طريقُه في الموطن الأصلي.
    Güzel, duyarlı, kibar, sevecen biriymiş hayatının aşkını bulmuş ama bir şekilde onu kaybetmiş. Open Subtitles هو كَانَ هذا الجميلِ، رائع، حلوى، يُريدُ رجلاً. وَجدَ حبَّ حياتِه، وهي تَنزلقُ خلال أيديه؟
    Ustabaşı bir kol bulmuş, gerisi süper sığır filetosu olmuş. Open Subtitles وَجدَ رئيسُ عمال دكانِ ذراعاً. بقيّته درجةُ أساسيةُ A sirloin.
    Nick'in, çitin altında bulduğu kovanda macun yoktu. Open Subtitles ما كان هناك مانعَ تسرب على الخرطوشةِ الحالة نيك وَجدَ تحت السياجِ.
    Nick'in bulduğu bu diğer iplik de çok daha ilginç. Open Subtitles هذا الليفِ الآخرِ الذي نيك وَجدَ على الولدِ، جداً أكثرُ تعييناً.
    Eski Trans AM'ini bulduk Will. Open Subtitles وَجدَ عبركَ القديمُ صباحاً، سَ.
    Evet, patikada bulunan, kızın elinde bulunan değil. Open Subtitles الواحد وَجدَ في الطريقِ. لَيسَ الواحد وُجِدَ في يَدِّها.
    Silahı, sehpayı kırdığında bulduğunu söyledi. Open Subtitles لَكنَّه قالَ بأنّه وَجدَ البندقية عندما حطّمَ المنضدة الصغيرة
    Onlara bütün söylediğimiz bir ceset parçası bulduğumuz. Open Subtitles كُلّ نحن نُخبرُهم ذلك شخص ما وَجدَ a عضو جسم.
    Şirketinize ait kağıda basılmış ve Victor Tinoco'nun evinde bulunmuş. Open Subtitles طَبعتْ على قرطاسيةِ شركتِكِ، وَجدَ في بيتِ فيكتور Tinoco.
    Bahçesinde çilek fidanı bellerken petrol bulan biri daha. Open Subtitles انه لا بدَّ وأنْ وَجدَ النفط في فنائه الخلفي
    Çünkü Patika Katili'ni bulmuştu ve birime geri döndü. Open Subtitles لأن وَجدَ قاتل الممشى ورَجعَ إلى الوحدةِ.
    Oğlunun cesedi, kadının garajında bulundu. Open Subtitles جسم إبنها كَانَ وَجدَ في مرآبِها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus