Gerçek budur. Adem ile Havva bir küçük adam ve kadın. | Open Subtitles | لمعلومة ان آدم و حواء كانوا رجل و امرأة سود صغار |
Bir adam ve kadın, spor arabaları yolun dışına kayarak, hayatlarını kaybettiler. | Open Subtitles | رجل و امرأة لقوا حتفهم في الصباح الباكر... . عندما انزلقت سيارتهما... |
300 erkek ve kadın evine geliyor. Aileleri onları bekliyor. | Open Subtitles | ثلاثُ مئةِ رجلٍ و امرأة عائدون و عائلاتهم بانتظارهم. |
Son 6 ayda, süre gelen ekonomik durum nedeniyle 50,000 erkek ve kadını işten çıkarmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | و خلال الستة أشهر الماضية بالطريقة التي تدهور فيها الإقتصاد اضطررتُ لفصل 50 ألف رجلاً و امرأة |
Gözlerimi tekrar açtığımda... bir adam ve bir kadın bahçede birlikteydiler. | Open Subtitles | و لكن حين رأيت مرة اخرى .كان هناك رجل و امرأة فى الحديقة ثم بدت المرأة وحدها |
O düşkünler evinde, ölmek üzere olan 31 kadın ve erkek kalıyordu. | TED | في ذلك الدير وكان هناك 31 رجلا و امرأة على أعتاب الموت |
Her kızın ve kadının hayatının yaklaşık yarısı boyunca ayda bir yaşadığı doğal bir biyolojik süreç. | TED | هي عملية حيوية طبيعية تمر بها كل فتاة و امرأة كل شهر لفترة تقارب نصف عمرها. |
Ritz Otel'inde bir erkek ve kadın var. 14 numarada. | Open Subtitles | هناك رجل و امرأة في فندق "الريتز"، جناح 14. |
Basit bir adam ve kadın olamayız. | Open Subtitles | لا يمكن أن نكون ببساطة رجلاً و امرأة |
Kızı bir adam ve kadın resmi yapıyordu. | Open Subtitles | ابنتها كانت ترسم رجل و امرأة |
Erkek ve kadın mı? | Open Subtitles | كرجل و امرأة ماذا ؟ |
O ve kadın. | Open Subtitles | انه هو و امرأة |
Stefania, anne ve kadın. | Open Subtitles | (ستافينا) أم و امرأة |
Adam ve kadın. | Open Subtitles | رجل و امرأة . |
Bildirilene göre, Bükreş'te bir otelde bomba patladı. polis kaçarken görülen siyah adam ve kadını arıyor. | Open Subtitles | انفجرت قنبلة في موتيل (سيبرس) الشرطة تبحث عن رجل أسود و امرأة |
Terör alarmıyla birlikte, Bükreş'teki bir motelde bomba patladı. Polis, olay yerinden kaçarken görülen siyah adam ve kadını arıyor. | Open Subtitles | انفجرت قنبلة في موتيل (سيبرس) الشرطة تبحث عن رجل أسود و امرأة |
Hepsi de yolun ortasında duran bir adam ve bir kadın. | Open Subtitles | دائما رجل و امرأة متوقفان في منتصف الطريق |
Sokağın karşısında iki adam ve bir kadın dükkandan çıkıp minibüse atladı diyor. | Open Subtitles | لقد كان هُناك رجلان و امرأة ركضا عبر المتجر |
Yatacak yatak ve bir kadın! Ama ne kadın! Hem de benim! | Open Subtitles | فراش و امرأة يالها من امرأة ، إنها لى |
Arabada iki tane daha yolcu varmış, bir kadın ve bir erkek. | Open Subtitles | كان هناك راكبين آخرين فى السيارة, رجل و امرأة |
Bu hastalık tüm dünyaya yayılacak tüm erkek, kadın ve çocuğa ta ki panzehirimi tamamlayana kadar. | Open Subtitles | العدوى سوف تنتشر في العالم كله و ستصل كل رجل و امرأة و طفل إلا لو أكملت المصل |
Eve döndüğünüz o gece, kapının önünden geçerken duyduğunuz sesler ve gülüşmeler televizyondaki bir erkek ve kadının sesleri olabilir mi? | Open Subtitles | أكان من المحتمل أنك حين رجعتى و مررتى بالباب المغلق فكان ما سمعتيه هو التليفزيون ؟ و كان صوت رجل و امرأة و ضحكاتهم ؟ |
Bu bir eşcinsel erkeğin ve kadının eşcinsel olduğunu gizlemek için flört etmesine denir. | Open Subtitles | أنه عندما يقوم رجل شاذ و امرأة بالمواعد لاخفاء حقيقة أنهم شواذ |